-->
Sonic Racing: CrossWorlds Oyun İncelemesi

Sonic Racing: CrossWorlds, CrossWorlds mekaniğiyle kaotik ve derin bir kart yarışı deneyimi sunuyor. Zengin kadro ve özelleştirme ile türün zirvesine oynayan, heyecan verici bir şölen.

23.10.2025 | ulasufuk

SEGA’nın maskotu Sonic, yıllar içinde birçok yarış oyununa imza attı; ancak “Sonic Racing: CrossWorlds,” seriyi yepyeni bir boyuta taşıyan, sadece hızlı değil, aynı zamanda şaşırtıcı derecede derin ve kaotik bir deneyim sunuyor. Piyasada kart yarış türünün devleri varken, CrossWorlds kendi özgün mekanikleri, devasa içeriği ve Sonic ruhuna yakışır coşkusuyla zirveyi zorluyor. Oyunu oynayan bir editör olarak, bu boyutlar arası hız şöleninin, türün yeni favorisi olmaya aday olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Oyunun ismini aldığı ve temelini oluşturan CrossWorlds mekaniği, yarışlara taze bir soluk getiriyor. Bu, sadece görsel bir estetikten ibaret değil, her yarışın dinamiklerini baştan sona değiştiren, oyunun “kart yarışı” tanımını yeniden yazan bir özellik. Piste dağılmış olan Seyahat Yüzükleri (Travel Rings)‘nden geçtiğinizde, anlık olarak farklı bir boyuta ışınlanıyorsunuz.

Bu boyut geçişleri, yarışı tamamen tahmin edilemez kılıyor. Bir an önce yemyeşil bir Sonic pistindeyken, bir sonraki an kendinizi $Crazy Taxi (Çılgın Taksi)*’den fırlamış gibi neon ışıklı, metropol bir yolda bulabiliyorsunuz. Ya da $Persona 5‘ten Joker‘in eşlik ettiği festival benzeri bir alanda yarışırken aniden $Minecraft‘ın bloklu dünyasına atılıveriyorsunuz. Bu sürprizler, özellikle Grand Prix’lerin üçüncü ve son turlarında daha da belirginleşiyor; pistin ilk yarısından tanıdığınız bir kısım, artık tamamen yeni bir düzene, farklı kısayollara, tehlikelere ve hatta araç modifikasyonlarına sahip olabiliyor. İlk turda karada gittiğiniz bir yol, son turda aniden su üzerinde süzülmeniz gereken bir nehre dönüşebiliyor, bu da her an tetikte olmayı gerektiriyor.

Bu mekanik, her yarışın son saniyesine kadar heyecanı ve rekabeti koruyor. Lider olmanız, bir sonraki boyutta aniden açılan bir kısayolla yerinizin elinizden alınmayacağı anlamına gelmiyor. Bu kaos ve dinamizm, CrossWorlds‘ü diğer kart yarışlarından ayıran en büyük ve en başarılı özellik.

Bir yarış oyununun özü, kontrol hissiyatıdır. CrossWorlds bu konuda da serinin ruhunu koruyarak, hızlı, akıcı ve tatmin edici bir sürüş modeli sunuyor. Hızlanma, kayma (drift) ve item kullanma gibi temel kart yarışı mekanikleri çok net ve sezgisel.

Oyun, farklı araç tiplerini (araba, hoverboard ve ara sıra uçak/tekne dönüşümleri) başarıyla harmanlıyor. Özellikle Sonic Riders‘tan esinlenen hoverboardlar, boost panellerini kullanarak rakiplerinizi geride bırakmanıza olanak tanıyan, yüksek riskli, yüksek ödüllü bir oynanış tarzı sunuyor. Kayma (Drift) mekaniği çok önemli; ustaca yapılan uzun kaymalar size anlık hız artışları sağlıyor ve virajları zorlarken en ufak hatada duvara çarpmanın cezalandırıcı etkisini hafifletiyor. Ancak şunu belirtmeliyim ki, özellikle ilk saatlerde duvarlara sürtünme cezası biraz sert hissettirebiliyor. Mükemmel bir viraj alma çabası, en ufak hatada momentumunuzu tamamen kaybetmenize yol açabiliyor.

CrossWorlds, bugüne kadarki en geniş Sonic karakter kadrosu (lansmanda 24, DLC’lerle daha fazlası) ile geliyor. Sonic’ten Shadow’a, Tails’ten Amy’ye kadar herkes var. Ancak karakter seçimi sadece kozmetik değil; her karakterin kendine has temel statikleri ve uyumlu olduğu araç tipleri var.

Oyunun derinliği asıl olarak Gadget Panelleri (Gadget Panels) ve Araç Özelleştirme (Vehicle Customization) sisteminde yatıyor. 45’ten fazla benzersiz araç ve 70 farklı gadget ile oyuncular, kendi yarış stillerine en uygun kombinasyonu oluşturmakta özgür. Gadget’lar; hızı, dayanıklılığı, item gücünü ve daha fazlasını ince ayarlamanıza olanak tanıyor. Benim gibi “min-max” (en yüksek verim) yapmayı seven oyuncular için bu sistem tam bir cennet. Bir yarışa başlamadan önce, pistin yapısına ve seçtiğiniz karaktere göre gadget’ları ayarlamak, zafer ve yenilgi arasındaki ince çizgiyi belirleyebiliyor.

Pistlerin tasarımı tek kelimeyle muhteşem. Toplamda 39 pist barındıran oyun, Sonic evreninin son dönemdeki en popüler mekanlarından (örneğin Sonic Frontiers‘tan esintiler) klasiklere kadar geniş bir yelpaze sunuyor. Her pist; alternatif rotalar, tehlikeler ve ringler/hız panelleri açısından dengeli bir risk-ödül sistemiyle dolu.

Ancak asıl görsel şölen, CrossWorlds geçişlerinde yaşanıyor. Işınlanmalar sayesinde $Minecraft‘ın bloklu estetiğinden, $Persona 5‘ın stilize edilmiş sanatına kadar farklı lisanslı dünyalara atlamak, inanılmaz bir çeşitlilik yaratıyor. Oyun, Unreal Engine 5’in gücünü kullanarak akıcı ve göz alıcı görseller sunuyor. Özellikle PS5’te, yüksek kare hızı ve dinamik ışıklandırmalarla hız hissi gerçekten baş döndürücü.

CrossWorlds‘ün tek oyunculu içeriği oldukça zengin. Geleneksel Grand Prix’ler dışında, her karakterin hikayesini anlatan görevler ve günlük/haftalık mücadeleler, sizi sürekli olarak pistlere geri çekiyor. Rakipler Sistemi (Rival System), her yarışta size belirli bir rakip atayarak, kişisel bir meydan okuma ekliyor ve daha fazla ödül kazanma şansı sunuyor.

Ancak CrossWorlds‘ün asıl uzun ömrü Çok Oyunculu (Multiplayer) modlarında yatıyor.

  1. Geleneksel Çevrimiçi Yarış: Basit ama işlevsel bir online deneyim sunuyor. Oyuncular bir araya geliyor, pist oylaması yapılıyor ve yarış başlıyor. Erken erişim ve lansman döneminde bile sunucular stabildi ve eşleştirme hızlıydı. Tek eleştirim, online lobi seçeneklerinin biraz basit kalması ve çevrimiçi oynarken yerel (splitscreen) oynama imkanının olmaması.
  2. Yarış Parkı (Race Park): Takım tabanlı bu mod, kart yarışına stratejik bir katman ekliyor. Standart yarış hedeflerinin yanı sıra, takım arkadaşlarınızla koordineli çalışarak bonus hedefleri tamamlamanız gerekiyor. Bu, arkadaşlarla oynamayı çok daha eğlenceli hale getiriyor.

Kart yarışlarının olmazsa olmazı item’lar, CrossWorlds‘te de büyük bir rol oynuyor. Klasik Sonic Racing serisinden tanıdık öğelerin yanı sıra, yeni item’lar da mevcut.

Item sistemi oldukça kaotik. Bu, özellikle öndeki oyuncuları cezalandıran ve gerideki oyunculara şans tanıyan, türün ruhuna uygun bir denge sağlıyor. Mavi Kaplumbağa kabuğu benzeri bir item olmasa da, önden gelen saldırılara karşı savunma mekanizmalarının azlığı, bazen yarışı adil olmaktan çok şansa bırakıyor gibi hissettirebiliyor. Arka arkaya gelen saldırılarla aniden sonunculuğa düşmeniz işten bile değil. Bu yüksek kargaşa düzeyi, rekabeti seven ve kaosu yönetmeyi becerebilen oyuncular için bir artı, ancak her şeyi kontrol etmek isteyenler için sinir bozucu olabilir.

Sonic Racing: CrossWorlds, serinin geçmişteki tüm başarılarını alıp, CrossWorlds mekaniği ile yepyeni bir zirveye taşıyor. Devasa karakter kadrosu, derin kişiselleştirme seçenekleri, muhteşem pist tasarımları ve her yarışı farklı kılan boyut geçişleri, bu oyunu 2025’in en iyi kart yarışlarından biri yapıyor.

Evet, oyunun ilk saatleri, özellikle kontrolleri ve kayma mekaniklerini tam olarak anlamadan biraz yavaş veya cezalandırıcı hissettirebilir. Ayrıca duvarlara çarpma cezası bazı oyuncular için ağır olabilir ve item kaosu bazen haddinden fazla gelebilir.

Ancak bu küçük kusurlara rağmen, CrossWorlds‘ün sunduğu hız, görsel zenginlik ve boyutlar arası kaotik eğlence, bu oyunu türün hayranları için kaçırılmayacak bir deneyim haline getiriyor. İster tek başınıza uzun soluklu bir Grand Prix maratonuna başlayın, ister arkadaşlarınızla online kapışın, Sonic Racing: CrossWorlds sizi yüksek hızda ve bambaşka boyutlarda unutulmaz bir maceraya davet ediyor.

Kararımız: Bir kart yarışından bekleyebileceğiniz her şeyi sunan, dinamik ve derin bir şölen. Sonic Racing: CrossWorlds, Sonic’in en iyi yarış oyunu olmasının ötesinde, kendi tarzını yaratan, neslinin en iyi kart yarışlarından biri.


8

Artılar

  • CrossWorlds Mekaniği: Yarışları dinamik ve tahmin edilemez kılıyor.
  • Derin Özelleştirme: Gadget'lar ve araçlar, farklı oyun stillerine olanak tanıyor.
  • Devasa İçerik: Geniş karakter ve pist listesi (lisanslı dünyalar dahil).
  • Akıcı Sürüş Hissiyatı: Hızlı, tempolu ve tatmin edici kayma mekaniği.

Eksiler

  • Duvara Çarpma Cezası: Bazen aşırı cezalandırıcı olabiliyor.