-->
Gerçekçi pas-şut mekaniği, yeni kaleci animasyonları ve Türkçe spiker desteğiyle heyecanı artıran oyun, futbol tutkunlarına dinamik bir deneyim sunuyor.
“Eski dost geri döndü mü?”
Her futbolseverin hayatında bazı tarihler vardır. Kimimiz için liglerin başlangıcı, kimimiz için Şampiyonlar Ligi geceleri… Ama dijital futbol sahasında top koşturan bizler için bir diğer heyecan verici tarih, her yıl EA Sports’un yeni futbol oyununun çıkışıdır. FIFA markasının sona ermesiyle birlikte doğan EA Sports FC serisi, geçtiğimiz yıllarda beklentilerin uzağında kalmış, özellikle FC 25 ile büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştı.
Topa basma zamanı geldi. Peki, EA Sports bu yıl gerçekten oyuncuları dinledi mi? FC 26, bozulan güveni tamir edebiliyor mu? Gelin birlikte sahaya inelim.
Geçtiğimiz yıl çıkan FC 25, birçok oyuncu için tam bir fiyasko oldu. Paslar işlemiyor, savunma darmadağın, trivela gollerle dolu bug’lı maçlar oynanıyordu. Benim gibi birçok kişi oyunu şubat ayında rafa kaldırmıştı. Normalde yaz aylarına kadar oynadığım seri, ilk kez erkenden terk ettiğim bir hale geldi.
Topluluk da aynı şekilde isyandaydı. Yayıncıların izlenmeleri düştü, forumlar şikâyetlerle doldu taştı. İşin garibi, EA’nin bunu görmezden gelmesi artık mümkün değildi. Ve işte bu noktada “Oyuncuları dinledik” sloganıyla FC 26 sahneye çıktı.
Futbolun temel taşı pas oyunudur. FC 25’in en büyük kabusu ise buydu. Neyse ki FC 26’da pas fiziği baştan elden geçirilmiş. Topun yönünü değiştirmek, ara pasla savunmayı delmek artık çok daha akıcı. Yanlış tercihlerde başarısız olabiliyorsunuz ama işte tam da bu gerçekçiliği hissettiriyor.
Eskiden yetenek hareketleri dışında top sürmek eziyetti. Şimdi ise sol çubukla yapılan küçük yön değişiklikleri daha tepkisel. Oyuncular koşu temposunu kolayca bırakıp hızlanabiliyor. Yani artık sıradan bir oyuncuyla bile dripling keyifli.
En dikkat çekici yeniliklerden biri: “Zamanlamalı bitiricilik” kaldırılmış. Yerine eski FIFA döneminden hatırladığımız “yerden şut” geri döndü. Özellikle kaleciyle karşı karşıya pozisyonlarda bu şut tekniği çok etkili. Ayrıca abartılı trivela golleri de tarihe karışmış.
İşin zor kısmı ise savunma. Yapay zekâ sık sık boşluk bırakıyor, yanlış pozisyon alıyor. Sonuç? Bol gollü maçlar. Özellikle ilk haftalarda maçların basketbol skorlarıyla bitmesi şaşırtıcı değil. Umarız ilerleyen yamalarla bu kısım toparlanır.
Kaleciler tarafında ise olumlu bir tablo var. Yeni animasyonlarla birlikte daha gerçekçi kurtarışlar yapıyorlar, üstelik saçma sapan sektirmeler azalmış. Bazen tek başlarına maçı kurtarabiliyorlar.
EA’nin en çok gelir getiren modu olan Ultimate Team, yine odak noktası. Yenilikler var, ama eleştirilecek yanlar da.
Yeni eklenen turnuva modu, ağaç sistemiyle farklı bir heyecan katıyor. Kaybettiğinizde baştan başlamanız gerekiyor. Bu, dostluk maçlarından farklı bir rekabet sunuyor. Rivals ve Champions tarafında da ufak ama etkili değişiklikler yapılmış. Özellikle Playoff sisteminin kaldırılması oyuncuları memnun edecek.
Geçtiğimiz yılın en eğlenceli yanlarından biri Clubs modu olmuştu. FC 26’da köklü değişiklikler yok ama bazı detaylı dokunuşlar mevcut.
Kısacası Clubs hâlâ en samimi, arkadaşlarla kahkahalar eşliğinde oynanan mod olmayı sürdürüyor.
EA bu yıl iki farklı oynanış tarzı sundu: Rekabetçi ve Özgün.
Sonuç? Gerçekten iki farklı oyun oynuyormuş gibi hissettiriyor. Uzun süredir beklediğimiz simülasyon hissi nihayet doğru düzgün karşımıza çıkmış.
EA hâlâ Ultimate Team’e odaklansa da, kariyer modunu bu yıl tamamen boş geçmemiş.
Türk oyuncular için en merak edilen özelliklerden biri buydu. Özkan Öztürk ve Ertem Şener spiker ikilisi oyuna eklenmiş.
Yine de Türkçe spikerin eklenmesi atmosferi zenginleştiren bir adım. Özellikle kariyer modunda Türkçe anlatımla oynamak keyfi artırıyor.
FC 26, geçen seneki felaketten sonra ayağa kalkan bir seri olmuş. Pas ve şutlardaki değişiklikler oyunu çok daha akıcı hale getirmiş. Savunma sorunları devam etse de, kalecilerin gelişimi, özgün oynanış modu ve Ultimate Team’deki yenilikler büyük artılar.
Elbette EA’nin klasik paket politikası, parayı verenin düdüğü çalması gerçeğini değiştirmiyor. Ayrıca savunmadaki yapay zekâ problemleri acilen düzeltilmeli.
Ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: FC 26, seriyi yeniden ayağa kaldıran bir oyun olmuş. FC 25 yüzünden şüpheye düşenlere sesleniyorum: Bu kez gönül rahatlığıyla sahaya çıkabilirsiniz.