-->
The Necromancer’s Tale Oyun İncelemesi

Ölümle konuş, seçimlerinle kaderi belirle! The Necromancer’s Tale, karanlık hikayesi ve etkileyici atmosferiyle rol yapma oyunlarına yeni bir soluk getiriyor.

27.07.2025 | ulasufuk

Zindanlar, büyüler, gizemli güçler ve ahlaki seçimlerle dolu bir dünyaya adım atmak ister misiniz? O halde The Necromancer’s Tale, tam anlamıyla karanlığın cazibesini keşfetmenize olanak tanıyan etkileyici bir RPG deneyimi sunuyor. İngiliz geliştirici [Black Drum Games] tarafından hayata geçirilen bu hikâye odaklı izometrik RPG, klasik CRPG’lerin karanlık mirasını modern anlatım teknikleriyle harmanlıyor. 2024 yılı itibarıyla piyasaya sürülen oyun, alıştığımız iyi-kötü ikilemini bir kenara bırakıyor ve oyuncuyu gri ahlaki alanların merkezine koyuyor.

The Necromancer’s Tale, oyuncuyu öyle sıradan bir kahraman değil, bir büyü akademisinde eğitim gören ve zamanla ölüm büyüsünün yasaklı sırlarına vakıf olan bir karakterin yerine koyuyor. Oyunun geçtiği dünya, büyüye mesafeli duran aristokrat bir toplumla şekillenmiş. Ancak siz, hayatınızda yaşadığınız kişisel trajediler neticesinde, ölülerle iletişim kurmaya başlıyor ve zamanla nekromansiye adım atıyorsunuz.

Oyundaki anlatı yapısı oldukça güçlü. Karakterler derin, diyaloglar özenle yazılmış ve seçimlerinize gerçek anlamda yansıyan sonuçlar doğuruyor. Kimi zaman bir dostunuzun kaderini belirliyor, kimi zaman bir antik ritüeli gerçekleştirip sonuçlarına katlanıyorsunuz. Hikâye, çok katmanlı anlatımıyla oyuncuyu hem karakterine bağlayabiliyor hem de içinde bulunduğu dünyanın politik, sosyal ve ruhani dinamiklerini anlamaya zorluyor.

Oyunun temel mekanikleri, izometrik görünüme sahip klasik RPG’leri (Baldur’s Gate, Disco Elysium, Planescape: Torment) andırıyor. Ancak The Necromancer’s Tale, bu yapı üzerine kendi ruhunu ve cesaretini koyarak fark yaratıyor.

Karakter gelişimi oldukça kişiselleştirilebilir. Oyunun başında seçtiğiniz sınıf ve özellikler, karakterinizin diyaloğa yaklaşımından, büyüleri nasıl kullandığınıza kadar pek çok değişkeni etkiliyor. Nekromansi odaklı yetenek ağacı, oyunun en dikkat çeken unsurlarından biri. Ruh çağırma, ceset diriltme, ölümle konuşma gibi mekanikler oyuna hem taktiksel bir derinlik hem de atmosferik bir yoğunluk katıyor.

Ancak büyü sistemi sadece savaşlara değil, rol yapma anlarına da hizmet ediyor. Örneğin bir karakterin geçmişine dair bilgi almak için ruhunu çağırabilir ya da düşmanınızın zihnine girerek onu korkutarak çatışmadan kaçabilirsiniz. Bu tür alternatif çözümler, oyun dünyasına gerçek bir rol yapma deneyimi kazandırıyor.

Oyun dünyası büyük değil, ama yoğun. Şehirler, mezarlıklar, akademi binaları ve gizli mahzenler arasında dolaşırken, çevre tasarımı sizi her zaman tetikte tutuyor. Özellikle mezarlık bölümlerinde tasarlanmış atmosfer, korku ve melankoli öğeleriyle iç içe.

Sosyal etkileşim kısmı, oyunun ana taşıyıcı sütunlarından biri. Her karakterin bir geçmişi, amacı ve duruşu var. Verdiğiniz kararlar; sizi bir müttefike, bir düşmana ya da toplumdan dışlanmış bir kişiye dönüştürebiliyor. Oyunun özellikle soylularla olan ilişkileri, rüşvet, ihanet ve siyaset üçgeninde oldukça etkileyici işlenmiş.

The Necromancer’s Tale, retro bir piksel-art estetiğini tercih etse de bu görsellikte son derece incelikli ve stil sahibi bir anlayış benimsemiş. Mekan tasarımları, renk paleti ve ışık-gölge kullanımı, oyuncuya sürekli bir huzursuzluk hissi veriyor. Zindanlarda yanan mum ışıkları, sisle kaplı koridorlar ve antik sembollerle dolu büyü odaları, oyunun atmosferine tam anlamıyla hizmet ediyor.

Karakter animasyonları ise oldukça sade. Ancak bu sadelik, atmosferin önüne geçmiyor. Öte yandan, çağırdığınız ruhların ve ölülerin tasarımı hayli detaylı ve ürpertici.

Oyunun ses tasarımı kesinlikle övgüyü hak ediyor. Arka planda çalan ambient tınılar, özellikle karanlık sahnelerde oyuncuyu adeta boğuyor – ki bu, oyunun amacına hizmet eden bir atmosfer yaratıyor.

Müzikler, gotik klasiklerden ilham alıyor. Arada sırada duyduğunuz koro vokalleri, derin yaylılar ve metalik ses efektleri, oyunun ruhani tarafını vurguluyor. Diyaloglar tamamen seslendirilmemiş olsa da bazı önemli karakterlerde seslendirme tercih edilmiş ve bu kısımlar başarılı şekilde uygulanmış.

The Necromancer’s Tale, RPG türünde oyuncuların en çok istediği şeyi sunuyor: Seçimlerin gerçekten önemli olduğu bir hikâye. Verdiğiniz kararlar yalnızca bir sonuca değil, karakterinizin içsel dönüşümüne de etki ediyor. Bazı seçimler, masumları öldürmenize neden olabilirken; bazıları, size hayatta ikinci bir şans sunabiliyor.

Bir karakteri kurtarmak için büyü kurallarını ihlal ettiğinizde, bunun sonuçlarını yalnızca sistem değil, oyun dünyasındaki diğer karakterler de fark ediyor. Bu da oyunun dünyasını yaşayan ve tepki veren bir evren haline getiriyor.

The Necromancer’s Tale, karanlık fanteziyi seven, karakter gelişimine ve anlatıya önem veren RPG tutkunları için adeta bir mücevher. Her adımda sorgulamanız gereken ahlaki ikilemler, ölümle iletişimin bedeli ve toplumdan dışlanmanın psikolojik ağırlığı ile dolu bir oyun deneyimi sunuyor.

Yavaş temposu ve bol diyalogları, aksiyon meraklıları için belki çekici olmayabilir. Ancak sabırlı ve dikkatli oyuncular için The Necromancer’s Tale, 2024’ün en dikkat çekici bağımsız RPG oyunlarından biri olmayı başarıyor.


7

Artılar

  • Karanlık ve derinlemesine yazılmış bir hikâye
  • Atmosferi mükemmel yansıtan görsel ve ses tasarımı
  • Gerçek anlamda etkili seçim mekanikleri

Eksiler

  • Çok fazla okuma gerektiren diyaloglar bazı oyuncular için yorucu olabilir