Futbol oyunları söz konusu olduğunda çoğu kişi lisanslı, ağır mekanikli yapımları düşünür. Ancak Rematch, bu ezberi bozarak tamamen kendine has bir oyun anlayışıyla sahaya çıkıyor. Ne ofsayt var ne taç çizgisi… Hatta top bile oyundan çıkmıyor. Bu, klasik futbolun tüm kurallarını yerle bir eden, ama bir o kadar da tempolu, akışkan ve keyifli bir arcade deneyim. Yaklaşık 40 saatlik aktif oyun sürem boyunca, her maçta farklı bir hikâye yaşadım ve bu satırları o deneyimin sıcaklığıyla yazıyorum.

Rematch, 5’e 5 maç formatıyla oynanıyor. Bazı modlarda 3v3 ve 4v4 de mümkün ama oyunun kalbi 5v5’te atıyor. Burada top oyundan çıkmadığı gibi, hakem düdüğü de pek duyulmuyor. Oyunun amacı basit: paslaş, pozisyon al, şut çek ve gol at. Ancak bunu yaparken her oyuncu sadece kendi karakterini kontrol ediyor. Bu, takım içi koordinasyonu daha da önemli hale getiriyor.

Pozisyonlar maç içerisinde sürekli değişiyor. Savunmada yer alan biri bir anda hücum hattına geçebiliyor. Bu da oyunculara sürekli pozisyon bilgisi kazandırırken, her bireyin oyunun kaderini değiştirebileceği anlamına geliyor.

Kontrol sistemi oldukça sade ama ustalaşması zaman istiyor. Pas, şut, sprint ve tackle gibi temel komutlar sezgisel. Ancak oyunun “Extra Effort” adı verilen özel bir mekaniği var: Enerjinizi kullanarak bir anda hızlanabilir, rakibinizin dengesini bozabilirsiniz. Bu özellik oyuna taktiksel bir katman ekliyor. Ne zaman kullanacağınızı iyi bilmeniz gerek. Yoksa kritik bir anı boşa harcayabilirsiniz.

Topla dripling yapmak keyifli ama rakip savunma da boş durmuyor. Her hamle, zamanlama ve pozisyonla ilgili. Özellikle iyi savunma yapan bir takıma karşı gol bulmak, ciddi anlamda organizasyon gerektiriyor.

Her ne kadar bireysel beceri önemli olsa da Rematch’te başarıyı getiren şey takım oyunudur. Paslaşmak, boş alan yaratmak, blok yapmak, topu rakipten temizce almak… Bunlar maçların kaderini belirliyor. Rastgele takım arkadaşlarıyla oynadığınızda bile bir sinerji kurabiliyorsunuz çünkü oyunun temposu bunu neredeyse zorunlu kılıyor.

Kaleci sistemi otomatik. Top kaleye yaklaştığında bir oyuncu kalecilik moduna geçiyor ve manuel kurtarışlar yapabiliyor. Bu geçiş oldukça pürüzsüz ve çoğu zaman hissetmeden oluyor. Ancak kaleci olmak stresli. Çünkü her kurtarış bir maçın kaderini belirleyebilir.

Arenalar klasik stadyumlardan oldukça uzak. Neon ışıklarla süslenmiş, bilim kurgu esintili, fütüristik sahalarda oynuyorsunuz. Her maçın atmosferi farklı. Bazen uzay temalı bir sahada, bazen deniz altını andıran bir bölgede oynuyorsunuz. Gol attığınızda sahada görsel efektler patlıyor, skor ekranları hareket ediyor. Tüm bu detaylar maçlara heyecan katıyor.

Karakter modelleri de oldukça stilize. Aşırı gerçekçilik hedeflenmemiş. Tam tersine abartılı saç stilleri, göz kamaştıran kostümler, farklı vücut yapılarıyla çeşitlilik sağlanmış. Üstelik bu kozmetik içeriklerin büyük kısmı oynayarak açılabiliyor. Yani her şey parayla alınmıyor.

Temel modlar dışında haftalık görevler, günlük ödüller, sıralama sistemine dayalı rekabetçi modlar da mevcut. Oyunun bu canlı servis yaklaşımı, sürekli içerik gelmesini sağlıyor. Hemen her hafta yeni bir kostüm, yeni bir etkinlik ya da sınırlı süreli turnuvalar başlıyor.

Arkadaşlarla özel maç yapmak, belirli kombinasyonlarla oyun tarzınızı test etmek de mümkün. Ancak şu anda yapay zekâya karşı oynama seçeneği yok. Bu da yeni başlayanlar için öğrenme sürecini biraz zorlaştırabilir. Çünkü her zaman gerçek insanlara karşı mücadele ediyorsunuz.

Oyun genel olarak stabil çalışıyor. FPS düşüşü veya donma gibi teknik sorunlarla pek karşılaşmadım. Ancak bazı maçlarda sunucu gecikmeleri nedeniyle paslarda gecikme veya topun pozisyonunda küçük kaymalar yaşanabiliyor. Bu da özellikle rekabetçi maçlarda sinir bozucu olabiliyor.

Geliştirici ekip bu sorunları hızlı güncellemelerle düzeltmeye çalışıyor. İlk haftalarda ciddi sunucu problemleri yaşanmıştı ama sonradan çok daha dengeli bir deneyim oluştu.

Oyun tamamen ücretsiz değil ama içerdiği mikro ödemeler yalnızca kozmetik amaçlı. Bazı özel kostümler, animasyonlar ve karakter efektleri ücretli. Ancak bunlar kesinlikle oynanışı etkilemiyor. Yani parayla avantaj sağlamanız mümkün değil. Bu da oyunun rekabetçi dengesini koruyan bir etken.

Rematch, futbolu seven ama klasik simülasyonlardan sıkılan oyuncular için nefes kesici bir alternatif. Kuralları yıkan, akışı hızlandıran ve oyuncuya özgürlük tanıyan yapısıyla sahada adeta “kim daha yaratıcıysa o kazanır” diyor. Uzun süreli oynanabilirlik, kişiselleştirme olanakları ve görsel tasarımıyla arcade futbol oyunlarına taze bir soluk getirmiş.

Benim için Rematch; keyifli maçların, kahkahanın ve zaman zaman nefes kesen rekabetin adı oldu. Her maç yeni bir hikâye, her gol başka bir sevincin parçasıydı. Eğer sen de futbolu farklı bir açıdan yaşamak istiyorsan, bu oyunu mutlaka denemelisin.