-->
Pipistrello and the Cursed Yoyo İnceleme

Pipistrello and the Cursed Yoyo, yaratıcı yoyo mekanikleri ve retro tarzıyla öne çıkan, eğlenceli ama yer yer zorlayıcı bir aksiyon-macera platform oyunudur.

10.06.2025 | ulasufuk

Brezilya merkezli Pocket Trap tarafından geliştirilen ve PM Studios tarafından yayınlanan Pipistrello and the Cursed Yoyo, klasik GBA döneminin ruhunu modern dinamiklerle birleştiren üstten görünümlü bir aksiyon-macera oyunu. Piksel estetiği, yaratıcı oynanışı ve eğlenceli anlatımıyla dikkat çeken bu oyun, kendine has “yoyovania” tarzıyla retro platform severlere taze bir soluk sunuyor.

Oyun, ilk bakışta göze çarpan sevimli görselleriyle dikkat çekiyor. Ancak birkaç dakikalık oynanıştan sonra, bu renkli dünyanın altında yatan sistemlerin derinliği ve ustaca işlenmiş mekanikler oyuncuyu içine çekmeyi başarıyor.

Oyunun ana karakteri Pippit, bir enerji şirketinin varisi olan genç bir yarasa. Ailesinin yönettiği bu şirket, karanlık çetelerin saldırısına uğrar ve Pippit’in teyzesinin ruhu, lanetli bir yoyo içine hapsolur. Pippit’in görevi, kayıp ruhları kurtarmak, suç çetelerinin şehir üzerindeki etkisini kırmak ve teyzesinin parçalarını bir araya getirmek.

Oyunun hikâyesi hem duygusal hem de eğlenceli bir ton taşıyor. Mizah unsurları güçlü, karakter diyalogları sıcak ve karikatürize bir üslupla yazılmış. Teyzenin ruhunun oyuncunun kullandığı yoyo içinde bulunması, hem anlatısal hem de oynanış açısından zekice bir tasarım tercihi. Özellikle hikâye boyunca karşılaşılan yan karakterler ve düşmanların her biri, oyuncunun yolculuğunu daha renkli hale getiriyor.


Pipistrello’nun görsel dünyası tamamen piksel sanatıyla şekillendirilmiş. Oyunun 16-bit tarzındaki grafik dili, dönem oyunlarına olan sevgiyi açıkça yansıtıyor. Her bölge, kendi atmosferine ve tematik tasarımına sahip. Özellikle şehir sokakları, endüstriyel tesisler ve zindanlar, dikkat çekici detaylarla dolu. Oyunun menülerinde ve arayüzlerinde de bu retro stil korunmuş ve modern kaliteyle harmanlanmış.

Ses tasarımı, oyunun nostaljik havasına mükemmel şekilde eşlik ediyor. Yoyo’nun duvara çarpma, sektirme, takla atma gibi ses efektleri oldukça tatmin edici. Arka planda çalan chiptune tarzındaki müzikler ise hem aksiyonu destekliyor hem de keşif anlarına uygun ritimler sunuyor. Müzikler tekrara düşmeden bölgeden bölgeye değişiyor ve oyuncunun temposunu sürekli diri tutuyor.


Oyunun en dikkat çekici özelliği, elbette ki lanetli yoyo. Bu yoyo, hem bir saldırı aracı hem de çevresel etkileşimlerde kullanılan çok işlevli bir araç. Duvarlara çarpıp sektirilebilen, düşmanlara zincirleme hasar verebilen ve platformlar arasında hareket etmeye yardımcı olan bir sistem yaratılmış. Bu yoyo mekaniği, sadece dövüşte değil, aynı zamanda keşifte ve bulmaca çözmede de büyük bir rol oynuyor.

Yoyo ile duvarlardan sekerek ulaşılması zor alanlara gidebilir, düşmanları stratejik şekilde etkisiz hale getirebilir ya da su yüzeyinde kayarak engelleri aşabilirsiniz. Oyuncuya verilen kontrol hissi oldukça güçlü ve ustalaştıkça daha da ödüllendirici hale geliyor. Oynanışta klasik Zelda ve Metroidvania unsurlarını bir araya getiren oyun, şehirde serbest keşfe izin verirken zindanlarda daha kısıtlı ama yoğun bir aksiyon sunuyor.

Oyun, dört ana suç lordunun kontrol ettiği bölgelerden oluşan bir şehir haritasına sahip. Oyuncu başlangıçta iki farklı bölgeden birini seçerek oyuna başlıyor ve ilerledikçe diğer bölgelere erişim kazanıyor. Bu da doğrusal olmayan bir oynanış sunarak keşif hissini artırıyor.


Oyunda karakterinizi geliştirmenin farklı yolları bulunuyor. Aktif ve pasif rozetler (badges) sayesinde farklı yetenekler kazanabilir ya da mevcut yoyo özelliklerini güçlendirebilirsiniz. Rozet sisteminde sınırlı bir yuva kapasitesi olduğu için her biri dikkatle seçilmeli. Bazı rozetler saldırı gücünü artırırken, bazıları savunma ya da hareket kabiliyetine odaklanıyor.

Geçici yükseltmeler ise şehirde bulunan satıcılardan kredi karşılığı alınabiliyor. Ancak bu yükseltmeleri almak için genellikle belli zorluklardan geçmek ya da risk almak gerekiyor. Oyun, bu şekilde oyuncuya sürekli karar verme zorunluluğu getiriyor ve stratejik düşünmeyi teşvik ediyor.


Genel olarak zorluk seviyesi dengeli olsa da bazı platform bölümleri ve düşman yoğunlukları zaman zaman oyuncuyu zorlayabiliyor. Ancak bu zorluklar haksız değil; oyunun sunduğu mekaniklerin doğru kullanımıyla üstesinden gelinebiliyor. Oyunun öğrenme eğrisi sağlam; ancak bir kez ustalaştığınızda, her bölümde ustalığınızın meyvesini alıyorsunuz.

Erişilebilirlik açısından oyun son derece kapsamlı. “Assist Mode” adı verilen bir mod sayesinde düşman hasarı, sağlık miktarı, para kaybı gibi birçok parametre ayarlanabiliyor. Böylece yeni oyuncular da oyunun keyfini çıkarabilirken, deneyimli oyuncular için hala ciddi bir meydan okuma söz konusu oluyor.


Pipistrello and the Cursed Yoyo, küçük görünüyor olabilir ama içinde devasa bir içerik barındırıyor. Yaklaşık 1.000 ekranlık haritası, gizli alanlar, yan görevler ve sayısız toplanabilir eşya ile dolu. Oyunu sadece bitirmek isteyenler için 8-10 saat yeterli olabilir, ancak her şeyi keşfetmek isteyenler için bu süre 20 saatin üzerine çıkabiliyor.

Yan görevlerde karşılaşılan karakterler, oyun dünyasını daha derin ve canlı hale getiriyor. Aynı zamanda bazı gizli odalar ve alternatif bitişler de oyuncunun oyuna yeniden dönmesini teşvik ediyor.


9

Artılar

  • Eşsiz ve yaratıcı yoyo mekanikleri
  • Harika retro grafikler ve ses tasarımı
  • Keşif ve dövüş sisteminin başarılı dengesi
  • Zengin içerik ve yan görevler
  • Yüksek erişilebilirlik seçenekleri

Eksiler

  • Bazı bölümlerde zorluk dengesizliği
  • Tekrar eden oynanış öğeleri yer yer yorucu olabilir
  • Hızlı bölümlerde yoyo kontrolleri zaman zaman hassasiyet kaybı yaşayabiliyor