Yeni çıkan oyuncu ekipmanları dünyada ve ülkemizde büyük bir heyecan yaratıyor! Elbette kaliteli ve üst düzey oyuncu ekipmanları denilince akla ilk gelenlerden biri de Mouse’lar. Özellikle PC oyuncuları için, mouse seçimi oyun deneyiminin temel taşlarından birini oluşturuyor. İşte burada Razer devreye giriyor, Deathadder V3 Pro konuğumuz oluyor.

DeathAdder V3 Pro, orijinal DeathAdder modelinden büyük ölçüde ayrılan ve beni gerçekten etkileyen bir ürün oldu. Daha ince ön işaret yastıklarının sağladığı rahatlıkla birlikte ana fare düğmeleri ve parmak dayanak noktaları çok daha kullanışlı hale getirilmiş. Özellikle çıkıntılı hale getirilen ana fare düğmeleri ve ergonomik parmak dayanak noktaları, uzun oyun seansları boyunca bile rahatlığı hissettiriyor.

Ayrıca, yan düğme konumları ve sol taraftaki tasarımın gözden geçirilmiş olması da dikkat çekici. Bu sayede oyun esnasında yanlışlıkla tıklamaları minimize etmek mümkün oluyor. Ağırlık konusunda yapılan önemli değişiklik de gözümden kaçmadı. DeathAdder V3 Pro, önceki V2 Pro modelinden tam 25 gram daha hafif olmasına rağmen, elde taşıdığı hafiflik hissi olağanüstü. Buna rağmen RGB aydınlatma özelliğinin olmaması, daha uzun pil ömrü için yapılan bir tercih olarak dikkat çekiyor.

Cihazın Focus Pro sensörü ile donatılmış olması da göze çarpıyor. Bu son teknoloji sensör, tepki süresini minimuma indirirken, pil ömrünü de etkileyici bir şekilde uzatıyor. Ana fare düğmeleri konusunda Razer’ın Optik Fare Anahtarları Gen-3 teknolojisini deneyimlemek de ayrı bir tatmin kaynağı oldu. 90 milyon tıklamaya kadar dayanıklı olmaları ve hızlı tepki verme yetenekleri, oyun deneyimini gerçekten üst seviyeye taşıyor.

DeathAdder V3 Pro kutu içeriğinde, fare ile birlikte USB Type-C’den Type-A’ya şarj kablosu, tam hızlı kablosuz dongle, kablosuz genişletici, hızlı başlangıç kılavuzu, çıkartma seti ve ana düğmeler ile yan yüzeyler için önceden kesilmiş tutma bandı içeriyor.

DeathAdder V3 Pro, esnek ve örgülü bir USB Type-A – Type-C şarj kablosu, Fare ucunda herhangi bir bağlantı noktası olmamasına rağmen, bağlantının sağlamlığı düşünüldüğünde, kablo kullanımı sırasında gevşeme ihtimali oldukça düşük. Özellikle kablolu fare bağlantısının güvenilirliği göz önüne alındığında, bu endişe göz ardı edilebilir.

Esneklik açısından, önceki Razer şarj kablolarına göre büyük bir gelişme kaydedilmiş. Bu nedenle DeathAdder V3 Pro, adeta kablolu bir fare gibi hissettiriyor ve gerçekten kablolu bir fare ile neredeyse fark edilmez bir fark sunuyor. Kablonun aynı zamanda HyperPolling Kablosuz Dongle’ı desteklediğini belirtmek önemlidir; bu sayede yüksek hızlı kablolu bir fare kablosunun sağladığı deneyimi sunar. Kablonun uzunluğu ise 1,80 m olarak tasarlanmış.

Şarj kablosu, kablosuz genişletici ile birlikte kullanıldığında bir uzatma kablosu olarak da işlev görebilir. Kablosuz genişletici, dongle ve fare arasındaki mesafeyi mümkün olduğunca kısa tutmak için kullanılabiliyor. Fare üzerinde doğrudan bir dongle saklama yeri bulunmadığından, genişletici, donglenın taşınması için ideal bir çözüm sunuyor ve seyahat sırasında dongle kaybolma riskini minimize ediyor.

DeathAdder V3 Pro’nun ayakları, hafifçe yuvarlatılmış kenarlara sahip, boyanmamış saf PTFE (Teflon) malzemeden yapılmıştır. Fare üzerindeki kayma performansı oldukça etkileyici ve ayakların kalınlığı orta düzeydedir. Sensörün çevresindeki halka ise, dikey baskı uygulandığında CPI’ın tutarlı bir şekilde korunmasını sağlıyor.

DeathAdder V2 Pro, klasik DeathAdder tasarımına bazı ince değişiklikler getirse de, V3 Pro modeli tam anlamıyla yeniden tasarlanan ilk ürün olarak karşımıza çıkıyor. Genel hatları itibarıyla, Razer Mamba’nın siluetine daha yakın bir şekil almış ve özellikle ön kısmı, önceki DeathAdder modellerine kıyasla en dikkat çeken değişikliklere sahne olmuş. Fakat ön taraftaki çıkıntılar daha sade bir hal almış ve ana düğmelerin hemen sağ ve sol yanlarına, parmakların daha rahat oturabileceği küçük çıkıntılar eklenmiş.

Sol tarafta da benzer şekilde değişiklikler var ve yatay eğimi daha hafif bir şekilde tasarlanmış. Bu da yan düğmelerin daha yukarıya taşınmasını sağlamış. Sağ tarafın büyük oranda dokunulmamış olması ve aynı şekilde V2 Pro’nun arka kısmındaki eğimini koruyan bölgeler için de geçerli. Kamburlukla ilgili ise bir değişiklik dikkat çekiyor. Hala merkezi bir konumda olmasına rağmen, En yüksek nokta, sol tarafın en dışındaki noktada bulunuyor. V2 Pro modelinde ise en yüksek nokta biraz daha sağa kaydırılmış ve özellikle sol ana düğme biraz daha aşağıda yer alıyordu.

Ayrıca, ana düğmelerdeki oluklar daha hafif bir şekilde tasarlanmış. Genel olarak, DeathAdder V3 Pro, orjinal DeathAdder’ın daha aerodinamik bir yorumu olarak düşünülebilir. Bazı eğrilerini kaybetmiş olsa da, aynı zamanda orijinalin benzersizliğinin bir parçasını da taşıyor. Farklı kavrama stilleri konusunda ise, DeathAdder V3 Pro’nun hem avuç içi kavrama hem de pençe kavrama tarzlarına uygun olduğunu söyleyebilirim. Belirgin bir kamburu olan bu büyük fare, özellikle daha geniş eller için oldukça uygun bir seçenek sunuyor.

DeathAdder V3 Pro, Razer’ın modüler yazılımı Synapse 3 ile tam bir uyum içinde çalışıyor. Synapse, genel bir yazılım paketi olan Razer Central tarafından sunulmaktadır. Bu platform sayesinde, Chroma Connect, Chroma Studio ve gelişmiş makro düzenleyici gibi isteğe bağlı modüller gibi ek özellikleri kolayca yükleyebilirsiniz.Tüm ayarlar dört farklı sekme altında düzenleniyor.

“Özelleştir” sekmesi, bir Shift düğmesine bastığınızda etkinleşen HyperShift işlevi sayesinde ikinci bir düğme atama setini özelleştirmenizi sağlar. “Performans” sekmesi, CPI ayarlarını 100 ile 30.000 arasında 50’şer artışla beş farklı seviyede ayarlamanızı sağlar. Polling hızı da 125, 500 veya 1000 Hz olarak ayarlanabilir. “Kalibrasyon” sekmesi, üç farklı seviyede (düşük, orta, yüksek) önceden ayarlanmış kalkış mesafesini ayarlamanıza yardımcı olurken, asimetrik kesme ayarlaması seçeneği de bulunuyor.

“Güç” adını taşıyan dördüncü sekme ise, farenin boşta kalma süresini (dakika cinsinden) ve Düşük Güç modunun etkinleştirildiği pil durumu yüzdesini ayarlamanızı sağlar. Düşük Güç modu, maksimum izleme hızını 750 IPS’den (19,05 m/s) 550 IPS’ye (13,97 m/s) ve maksimum hızlanmayı 70G’den 40G’ye düşürür. Son olarak, profil yönetimi de bu sekmede bulunuyor.Yapılan tüm ayar değişiklikleri hemen uygulanır ve yerleşik belleğe kaydedilir, böylece yazılımın her zaman açık olması veya yüklü olması gerekmez.

Yeniden tasarlanmış tasarım, Razer’ı farenin diğer özelliklerini geliştirmeye yönlendirmiş. Bunlar arasında en dikkat çekeni, yeni nesil 3. nesil Razer optik anahtarlarıyla donatılan bölünmüş düğme tasarımına sahip ana düğmeler. Önceki DeathAdder modellerinde ana düğmelerin eleştirildiğini görmüştük, çünkü optik anahtarlar eski düğme tasarımıyla tam uyumlu değildi. Fakat DeathAdder V3 Pro, bu alanda daha olumlu bir deneyim sunuyor. Sol ve sağ tıklamalar arasındaki düğme homojenliği hala geliştirilebilir, ancak genel tıklama deneyimi oldukça tatmin edici.

Ana düğmeler sağlam ve hızlı bir tepki veriyor, yanal hareket minimumda tutuluyor. Yan düğmeler de aynı şekilde revize edilmiş, biraz daha yukarıda konumlandırılmış ve bu sayede DeathAdder V2 Pro’daki mükemmel tıklama hissi korunmuş. Kaydırma tekerleği, önceki DeathAdder modellerine göre daha sessiz bir tasarıma sahip, ancak dokunsallık ortalamanın biraz üzerinde.

Viper V2 Pro’da olduğu gibi, DeathAdder V3 Pro da 300 mAh pil kapasitesine sahip. Ancak yaklaşık 90 saatlik pil ömrü sunuyor, bunu kendi deneyimimle doğrulayabiliyorum. Bu pil ömrü 2.4 GHz kablosuz modunda geçerli, çünkü DeathAdder V3 Pro’da Bluetooth desteği bulunmuyor. Şarj süresi daha hızlı olabilirdi, ama uzun pil ömrü bu sorunu fazlasıyla dengelemekte. Şarj kablosu aynı zamanda esnek yapısıyla oyuna ara vermeden şarj edebilme olanağı sunuyor.

Ayrıca Synapse yazılımı, pil ömrü göstergesiyle birlikte geliyor ve bu gösterge oldukça güvenilir ve doğru. Bunun sebebi, DeathAdder V3 Pro’nun rakiplerinin çoğundan farklı olarak gerçek bir pil göstergesi IC ile donatılmış olmasından kaynaklanıyor. Synapse konusunda bahsederken, tüm özelliklerin önceki sürümlere kıyasla biraz daha yavaş olması ve kaynak kullanımının artması dışında herhangi bir sorun yaşamadım. İyi ki yerleşik bellek sayesinde ilk kurulumdan sonra Synapse’i sürekli açık tutmak zorunda değilsiniz. Sonuç olarak, DeathAdder V3 Pro’nun bu dikkate değer özellikleri, benim gibi oyun tutkunları için gerçek bir zevk kaynağı haline geliyor.