-->
Ni no Kuni II: Revenant Kingdom İnceleme

Masalsı Bir Yapım… Üstad Miyazaki’nin geçtiğimiz yıllarda oyuncular ile buluşan Ni No Kuni tek kelimeyle muazzam bir oyundu. Masalsı kurguyla hislerimize tercüman olmayı klasik Japon RPG türünün tüm öğelerini barındıran, bunu yaparken de müthiş masalımsı tasarımlarını hayata geçiren oyun herkesi kolayca büyülemişti. Naif hikayesiyle de yüreklere dokunan bu özel yapımın devam oyunu duyurulduğunda komaya girenlerimiz, […]

12.04.2018 | ulasufuk

Masalsı Bir Yapım…

Üstad Miyazaki’nin geçtiğimiz yıllarda oyuncular ile buluşan Ni No Kuni tek kelimeyle muazzam bir oyundu. Masalsı kurguyla hislerimize tercüman olmayı klasik Japon RPG türünün tüm öğelerini barındıran, bunu yaparken de müthiş masalımsı tasarımlarını hayata geçiren oyun herkesi kolayca büyülemişti. Naif hikayesiyle de yüreklere dokunan bu özel yapımın devam oyunu duyurulduğunda komaya girenlerimiz, aklını yitirenlerimiz oldu haliyle. Şunu da not düşelim; devam oyununda Studio Ghibli işin içinde değil ama ilk oyunda gerekli dokunuşu yaptığı için burada yoklukları öyle aman aman hissedilmiyor. Neyse, uzatmayalım lafı, NI NO KUNI 2: Revenant Kingdom sonunda aramızda, haydi çıkarın mendilleri!

İlk oyundan bağımsız bir hikaye ile yola çıkıyor NI NO KUNI 2 Ding Dong Dell isimli krallığın başında oturan genç Evan’ı kontrol ediyoruz. Kendisini ani bir darbe ile indiren krallık danışmanının elinden zor kurtulan Evan, bir yeniden yükseliş öyküsüne imza atmak zorundadır. Burada da yanına başka bir boyuttan gizemli bir şekilde Evan’ın yakınlarına düşen Roland ve bir sürü yeni dost kendisine yardım edecektir. Artık yeni bir krallık kurmak ve tüm dünyayı barış içinde yönetmek için uzun bir yolculuğa çıkmak zorundadır Evan.

NI NO KUNI 2’nin hikayesi ilkinin epey bir gerisinde bana sorarsanız. İlk oyunda çocukluk travmaları ile karanlık bir ton kazanan ama naiflik ve sıcaklık konusunda zirvede dolaşan bir hikaye vardı. Zaman zaman gözlerimin dolduğunu, muhtemelen kendime bile açık etmekten korktuğum çocukluk anılarımın gizli ittirmeleri yüzünden öküz gibi hüzünlendiğimi hatırlıyorum. NI NO KUNI 2 bu etkiyi yaratmıyor çünkü öyküsünde bir drama tonu yok, daha çok küllerinden doğan Anka Kuşu hikayesinin Japon yorumunu oynuyoruz burada. Şikayetim yok elbette ama karakterlerin hatları ve geçmişleri çok daha iyi çizilebilirmiş gibi, Evan dışında kalanlarla bağ kurmak biraz güç. Gene de piyasada hikayemsi içerikleriyle göz dolduran(!) içi boş FPS’lerin yanında Kaşıkçı Elması gibi parlıyor NI NO KUNI 2

 

 

Oyunun görsel diline laf eden çarpılır, uyarmadı demeyin. Studio Ghibli etkisi müthiş bir şekilde devam ediyor, karakter tasarımları Ghibli animasyonlarından fırlamış gibi. Müthiş el çizimleri, orijinal yaratık tasarımları oyunun her bir karesini dolduruyor. Ekranda rol kesen karakterlere bakıp bağlanmamak imkansız (hikaye bu işi biraz geciktirmeye çalışsa da başarılı olamıyor, teslim oluyorsunuz bir yerden sonra).

Mekan tasarımlarına da diyecek laf yok, tek kelimeyle büyüleyici. Birbiri ile alakası olmayan, bambaşka dokulara sahip pek çok mekanda koşturuyor Evan ve Saz Arkadaşları. Tekinsiz çorak arazilerden kedi ırkının hükmündeki kumar şehrine, sıkı ağaçlarla çevrili ormanlardan karlı dağlara kadar pek çok yere adım basacaksınız. Her mekan rengarenk tasarlanmış, detaylar inanılmaz. Gerçekten bir Ghibli animasyonu izlediğinizi düşünmeye başlıyorsunuz bir yerden sonra.

Teknik açıdan da gayet tutarlı, işini iyi yapan bir oyun NI NO KUNI 2 60fps değerinden ödün vermiyor kolay kolay, en sıkı çatışmalarda bile yavaşlamıyor oyun. Işıklandırma ve ani patlama efektleri de tam anlamıyla ”Japon” tarzında. Epilepsi hastası olanları uzak tutun NI NO KUNI 2’den yoksa Pokemon izlerken krize girenlerin sıkıntısını yaşatırsınız.

Haritaların geniş bölgelerine geldiğinizde kamera bir anda yükseklere çıkıyor, karakterlerimiz de minilip şirin, anahtarlık gibi bir hale geliyorlar. Bu görsel dilin de inanılmaz hoşuma gittiğini söylemeliyim. Yeterince şeker değillermiş gibi, bir anda çikolata gibi bir şeye dönüşüyor karakterler, haritanın ölçeği de iyice ortaya çıkıyor. Epey geniş bir haritaya sahip NI NO KUNI 2

 

 

Görsel olarak söylenecek pek bir şey yok, ilk oyuna oranla değişen ve farklı türleri bünyesine dahil eden oyunun oynanabilirliği nasıl peki? Burada genel olarak işler gayet yolunda. Klasik Japon RPG’si kimliğini bir kenara bırakmış bu sefer oyun, sıra tabanlı dövüş sistemine sahip değil artık. Bunun yerine arena bazlı gerçek zamanlı dövüşler var. Bana hafiften Final Fantasy XV’in dövüş sistemini anımsattı NI NO KUNI 2 Düşmanlara yaklaşınca görünmez duvarlarla çevrili bir arenada çatışma başlıyor. Tüm düşmanlar temizlenince de o mini savaşın galibi olarak sevinç yumruğunuzu gökyüzüne kaldırıyorsunuz.

Gerçek zamanlı dövüşler hack’n slash türüne göz kırpsa da tek bir karaktere odaklanmıyor. İlerledikçe genişleyip gelişen takımınızın üyeleri aksiyonda bolca sahne alıyorlar. Yapay zekaları sürekli saldırmaya odaklanmış, bu iyi bir şey. Kendi saldırı ve büyülerini kullanarak düşmanın dikkatini dağıtabiliyor, size daha rahat oyun alanları açıyorlar. Aksiyon esnasında veya haritada özgürce gezinirken tek tuşla karakterler arasında geçiş de yapabiliyorsunuz. Her karakterin kendine has saldırı ve büyüleri olduğunu düşünürsek, kendisini sürekli taze tutmayı başarıyor oyun. Takımda üç as oyuncu bulundurabiliyorsunuz. Ekibe katılan her karakter sizinle yola devam ediyor ama aksiyonda sadece üç kişiyi kullanmanıza izin var. Oyun ekranında as üçlüyü dilediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.

Higgledies isimli şirin ötesi ufak yaratıklar var NI NO KUNI 2’de. İlk oyunda bize destek çıkan Familiars’ların yerini alan bu canlılar yol boyu size eşlik ediyor ve hem aksiyonda söz alıp hem de ilk başta ulaşamadığınız yerlere çıkmanızı sağlayan yeni akrobatik hareketler kazandırıyorlar size. Renklerine göre ayrı yeteneklere sahip Higgledies’lerden aynı anda dört tane bulundurabiliyorsunuz takımınızda. Çatışmada iken belli renkteki Higgledies’ler toplanıp beyaz bir çember yaratıyorlar. Bir süreliğine aktif olan bu çemberin içine girip X tuşuna basarsanız o renkteki Higgledies’lerin özel yeteneğini aktif ediyorsunuz. Kimi Higg’ler sağlık dolduran yeşil bir küre oluşturuyor, kimisi de dev bir top yaratıp düşmanı bombalıyorlar. Bunun gibi farklı yeteneklere sahip olan bu küçük ruhların aksiyondaki desteği önemli. Düşmanın zayıf yanına göre doğru Higgledies ekibini oluşturmanız gerekiyor ki çatışmadan rahatça sağ çıkın.

 

 

Higgledies’ler aksiyon dışında da işlevseller. Anahtarlık tadındaki bu şirin canlılar hikaye geliştikçe size yeni özellik kazandırıyorlar. Yüksek yerlere ulaşamıyorsunuz en başlarda ama zeminde yavaşça dönen bir çiçek görüp duruyorsunuz. İşte bir yerden sonra bu çiçeklere hız katıp sizi yukarı fırlatıyor Higg’ler. Bunun gibi pek çok yetenekle gelişip haritaların keşfedilememiş noktalarına ileride ulaşabiliyorsunuz.

Aksiyon biraz fazla kolay, bunu belirteyim. Standart düşmanlar sizin seviyenizde veya altındalarsa aksiyon ne ara başladı, ne ara bitti, anlamayacaksınız. Mini boss savaşları bile sizi biraz zorlayacak. Zindanlar ise zorluğun biraz yükseldiği yerler ki gene de ter içinde kalmayacaksınız. Bir Japon RPG’sine göre çok düşük zorluk seviyesi. Gene de kendisini terk etmenize izin vermiyor NI NO KUNI 2, her açıdan fazlasıyla keyifli bir oyun.

Aksiyon çok kolay dedik, tamam ama taktiksel yoğunluğu ile dikkat çeken ve zaman zaman saç baş yolduran taktik savaşlara henüz değinmedik. Haritalarda düşman ve haydut ordularına ait bölgeler var. Büyük flamalarla belirlenmiş bu alanlara gelince mini bir savaş oyunu sahne alıyor. Anahtarlık boyu Evan ve dört yanını saran anahtarlık ordusu ile kuş bakışı açıda taktiksel bir çatışmaya giriyorsunuz. L2 ve R2 ile kümeler halindeki ordunuzun açısını değiştiriyorsunuz. Kümelerden biri yakın çatışma uzmanı kılıç kalkanlı askerlerinizden oluşurken, diğer kümede okçular yer alıyor. İlk iki küme en başta ordunuzda, hikaye ilerledikçe yeni kümeler ordunuza ekleniyor. Düşman gruplarına yaklaştıkça saldırı altında kalıyorsunuz. Başlangıçta verilen bir krallık puanı var. Bu puanları ölen askerlerinizi diriltmek için harcayabilir veya taktik ekip üyelerinin (dörde kadar atanabiliyor) özel saldırılarını aktif etmek için kullanabilirsiniz. Havadan bomba yağdırmak en etkili saldırı mesela, kalabalık düşman gruplarını net atış yapabilirseniz sağa sola dağıtıyorsunuz. Bu mini oyun hem fazlasıyla eğlenceli hem de cidden zorlayabiliyor. Taktiksel derinliği de bir diğer artısı.

 

 

Oyunun müzikleri çok hoş ve akılda kalıcı ama kendini fazlasıyla tekrar ediyor. Epik bir marş tadında tema müziğimiz ve dilde döndürmesi kolay. Tek sıkıntısı her saniye tekrar etmesi, bir yerden sonra bir değişiklik bekliyor insan ama gelmiyor o hamle. Oyunda sürekli dönen üç dört tane parça var. NI NO KUNI 2’yi Japonca seslendirme ile oynamanızı tavsiye ederim bu arada. Sonuçta bu bir JRPG oyunu, tadı da orijinal dilinde çıkıyor haliyle.

NI NO KUNI 2 ilk oyundan farklı bir yola giriyor. Daha aksiyon odaklı, hikaye biraz daha yetişkin işi ve ilk oyundaki o drama tonuna sahip değil. Bu değişim hiç de kötü değil bu arada, seriyi muhteşem iki oyunla devam ettirmeyi başarıyor Level-5. Hack’n Slash tadındaki saf aksiyonlu bölümleri, daha fazla taktik içeren mini savaş modu ve krallık geliştirme özelliği ile onlarca yüzlerce saat oynanacak bir oyun olmuş NI NO KUNI 2, sakın ıskalamayın.

 

kinguin_badge_WHITE

Oyunu Satın Almak İçin Tıklayın

 



Popüler Haberler


League of Legends 2024 Kış Mevsimi finali 5 Nisan Cuma günü saat 20.00’de nefes kesici bir mücadeleye sahne olacak.


Geliştirici AMZY, 2010 yılında DSiWare oyunu olarak DS için piyasaya sürülen Hakokoro’nun devamı niteliğindeki Hakokoro V’i duyurdu.


Yayıncı Funcom ve geliştirici The Outsiders, Lab42 işbirliğiyle Metal: Hellsinger VR’yi duyurdu.


VALORANT Challengers 2024 Türkiye: Birlik Ligi’nde heyecan zirveye tırmanıyor!