Far Cry 5 oynadıktan sonra verilecek tek bir cevap var o da “Çok fazla araç, daha Fazla Silah ve özgür açık dünya”

Fps türü denildiğinde bu türün en büyük isimlerinden biri kuşkusuz Far Cry’dır. Crytek tarafından ilk oyunu 2004 yılında pc platformu için geliştirilen seri, o dönem devrim niteliğinde bir oynanış ve görselliğe sahipti. Bu başarısını kısa sürede taçlandıran ve oyun dünyasının en sevilen fps serilerinden biri haline gelen Far Cry efsanesi tekrar sahalara döndü.

Far Cry 5 daha önceki oyunlarda olduğu gibi çok başarılı bir anlatım ile hikayeye başlıyor. Önceki serilerden farklı olarak, esir düşen biri olarak değil, resmi bir görevli yani kasabanın şef yardımcısı olarak oyuna başlıyorsunuz. Oyunun ana teması, yobaz ve kült bir dindarlığın hüküm sürdüğü kasabada özgürlük mücadelesi vermek ve Hope County halkına yardım etmek. Klasik bir hikayeye sahip olsa bile bu hikayenin kurgulanması bakımından gerçekçiliğe oldukça yaklaşan bir olaylar silsilesi bizlere sunulmuş Bu şehir özgürlüğüne düşkün insanların yanı sıra fanatik bir “kıyamet günü!” kültüne inanan çılgın bir tarikat da hüküm sürüyor. Project at Eden’s Gate adındaki bu tarikatın lideri ise Joseph Seed isimli bir kötü karakter. Polisin şehre giriş yapmasıyla düzenleri bozulan Eden’s Gate müritleri kahramanımızı öldürmeye çalışıyor. Bu esnada halkı özgürleştirmek ve bu çılgın kültün elinden kurtarmak için ana karakteri yönlendirmeniz, masum sivil halkı örgütlemeniz de sizden isteniyor. Tabii bunun için öncelikle tarikatın lideri Joseph’in şehre gelir gelmez sizi hapsettiği ve öldürülmeniz emrini verdiği odadan kurtulmanız gerek. aten hikayemiz de bu noktada çığrından çıkıyor. Bu arada Joseph’in eski bir asker olduğunu ve çok güçlü bir karakter olduğunu da belirtmekte fayda var.

 

 

Görsel bir şölen eşliğinde Montana turu yapmak istiyorsanız Far Cry 5 bu arzunuzu da geri çevirmeyecek bir oynanışa sahip. Zaten oyunun oynanış serbestisi de bunun bir göstergesi. Ana hikayeye tıkılıp kalmak zorunda değilsiniz. Oyunda sayısız yan görev ve gezilecek metrelerce kara parçası var. Yalnız tek bir uyarı yapmalıyım. Bastığınız adıma dikkat edin, zehirli bir yılan sonunuz olabilir.

Oyun geliştirilirken gerçekçilik adına her şey fazlasıyla düşünülmüş. Gerçek bir kasabada ne olması gerekiyorsa neredeyse hepsi tasarlanmış. Bu durum alıp başınızı istediğiniz yere sanki kordon boyunca yürüyormuşçasına rahat dolaşmanızı engelliyor. Sonuçta Hope şehrinin tek kötü karakterleri .Joseph Seed ve kardeşleri değil. Vahşi bir doğa ile başbaşasınız ve gezilecek, görülecek çok yer var. Bir yanda içinizi kemiren “Acaba şu tepenin ardında ne var” sorusu, diğer yanda “Ulan başıma bir iş gelmesin” korkusu. İşte bu duygusal ikilemin arasında kalarak yolunuza devam edebilmeniz için çok temkinli olmalısınız. Yaban hayat Far Cry 5’de daha önce bir fps oyununda olmadığı kadar iyi yansıtılmış. Vahşi doğada avladığınız hayvanlar hem koruma amaçlı hem de etinden derisinden yararlanmak amaçlı olabiliyor. Kaldı ki çevre etkileşimi sadece vahşi hayvanlarla kısıtlı değil, etraftaki şifalı nebatat ile de ilgileniyorsunuz. Bunun yanı sıra oyunun hikayesi gereği karşılaştığınız iyi niyetli insanlarla da bir ekip kurmaya girişiyorsunuz. Kısacası bu koca şehirde hiç mi hiç yalnız değilsiniz.

 

 
Far Cry 5 karakter geliştirme açısından da farklı bir sisteme sahip. Karakterimiz için bu tehlikeli adada yeteneklere çok ihtiyacı olacağı kesin. Yeteneklerimizden bazıları saldırı üzerine kurulu iken bazı yetenekler ise sağlık ve hızlı koşma ile ilgili olabiliyor. Tüm bu geliştirmelerin ardından bir nevi Tarzan’a dönüşüyorsunuz ve hope benden sorulur edası ile ilerliyorsunuz.

Neredeyse devasa bir büyüklüğe sahip olan bu kasabanın farklı bölgelerini farklı türde ekipmanlarla da haşır neşir oluyorsunuz. Gezinti esnasında bulduğunuz bir sahipsiz arazi taşıtı hayati öneme sahip olabiliyor. Sonuçta tüm adayı yürüyerek gezmek hem çok tehlikeli hem de çok zaman alıcı. Ancak koca bir arazi taşıtı ile etrafta dolaşmak düşmanlarınızın da ilgisini çekebiliyor. Sonuçta oyunda yapay zekanın eli armut toplamıyor. Çıkardığınız sesler ile hem yabani hayvanların hem de adanın işgalcilerinin hedefi haline geliyorsunuz. Tabi beni etkilemez düşman falan derseniz oyun size birbirinden güçlü ekipmanlar da sunuyor ama yetenekleriniz kısıtlı iken gizlilik içerisinde ilerlemekte fayda var.

 

 

Oyunun çoklu oyuncu modları ise göz kamaştırıyor. Klasik çevrim içi oyun modları hepinizin tahmin edeceği gibi. Ancak co-op savaşmanın verdiği haz da azımsanamayacak kadar fazla. Çoklu oyuncu modları sayesinde Hope şehrindeki bu macera dolu serüven daha da keyifli bir hale geliyor.

Teknik açıdan bakıldığında ise Far Cry 5 özellikle görsel detaylar bakımından sınıfı yüksek dereceli bir başarı ile geçiyor. Karakter modellemelerindeki başarıyı anlatmaya pek gerek bile yok. Şimdiye kadar yayınlanan sayısız videodan da anlaşılacağı gibi yapımcılar görsel detaylara fazlasıyla önem vermişler. Oyun boyunca çoğu zaman yüksek bir tepeden tüm manzarayı izleme keyfini yaşamak istiyorsunuz. Çevre kaplamalarının yanı sıra kullanılan renk paletinin inanılmaz canlı olması da görsel kaliteyi zirveye taşıyor. Ses ve müzikler bakımından ise sıradan bir kalite söz konusu. Yaban hayvanlarının çıkardığı sesler, çatışma anlarındaki efektler başarılı olsa da bazı seslendirmeler pek hoş durmamış. Bunun yanı sıra kulağı tırmalayan herhangi bir sese de pek rastlamadım.

 

 

Far Cry 5 2018 yılının en iddialı yapımları arasında yer alsada Ancak serinin genelini değerlendirdiğimizde en iyi Far Cry oyunumu bu tartışılır. Özellikle oynanıştaki serbestinin oyunun süresine ciddi etki edeceği aşikar. Böylelikle diğer oyun modları da birlikte düşünüldüğünde dolu dolu bir yapım olduğunu söyleyebilirim. Görsel kalitesi ve doyurucu co-op modu da dikkate alındığında Far Cry 5, güzel bir ziyafet sunmayı başarıyor…

 

Oyunu Satın Almak İçin Tıklayın