Efsane Seri Kaldığı Yerden Devam Ediyor…

Rally oyunu denilince insanların aklına iki şey gelir; efsane Codemasters ve en az onun kadar efsaneleşmiş en popüler yarış serisi Dirt her ne kadar bugüne kadar birçok sağlam rakip çıkmış olmasına rağmen hiç biri kendisiyle boy ölçüşemedi. Ralli simülasyonu keyfini bizlere sunan seri yıllarca motorsporları hayranlarının vazgeçilmezi olmuştu. Seri 2007 yılına geldiğinde isminin sonuna Dirt eklemişti. Zamanla bu oynanışa da etki eden “Dirt” vurgusu serinin önüne geçmeyi başardı. Artık seri Dirt serisi olarak anılmaya başlandı. 2011 yılındaki Dirt 3 oyununun takdire şayan başarısının ardından serinin tüm hızla devam edeceği aşikardı. Biz Dirt 4 beklerken bu arada bizlere Dirt 3: Showdown ve Dirt Rally oyunlarını sundular geldi. Ve beklenen gün nihayet geldi serinin dördüncü oyunu raflardaki yerini aldı.

Ana menüde daha önceki Dirt oyunlarından da aşina olduğunuz bir menü sizi karşılıyor. Oyunda bizi çok detaylı teknik ayarlar bekliyor. Arabayla ilgili birçok ayarı yapabiliyorsunuz. Süspansiyon sertliği gibi… Bunların yanında yol yardımları var. ABS, kayma önleyici, kamera sallanması gibi. Bu konuda bayağı fazla ayar var. Tüm yol yardımlarını kapattığınızda kontrol imkansıza yakın. Daha önce bir yarış oyununda bu kadar zorlanmamıştım. Yol yardımlarınız sona getirdiğinizde ise kontrol kolaylaşıyor. Fakat yine kolay değil. Bunun yanında hasar modellemesi tabii ki mevcut. Fakat fazla mevcut diyebilirim. En ufak bir kazada arabanın bir yeri gidiyor. Arabaları tamir etmede çok farklı bir sistem var. Bu kadar farklı bir sistem açıkçası şimdiye kadar hiç görmedim. Her yarış 4 etaptan oluşuyor. Etap aralarında arabanın motor, süspansiyon, egzoz gibi parçalarını ayrı ayrı tamir etmeniz gerekiyor. Size 30 dakika diye bir şey veriyor. Her parçanın %1’lik tamiri 5 dakika civarı götürüyor. E her yarış sonrası her parça en azından %10 hasarlı oluyor. Azıcık bir şey tamir ediyorsunuz. Bir 15 dakika daha hakkınız var fakat penalty oluyor. Yani sıradaki yarıştan zaman kaybetmiş oluyorsunuz. DiRT 4, fizikler açısından da oldukça iyi işler başarmış. Zira resmi WRC serisi ya ad eski DiRT oyunlarına nazaran aracımızın artık bir ağırlığı var. Bu faktör, etapları doğrudan etkiliyor. Yarış başlamadan önce tune ettiğimiz özellikler bizi zafere taşıyan en önemli etmen. Bu kısım, bir yarış simülasyonu gibi kafa karıştıran detaylara sahip değil ama sadeleştirilmiş bir arayüz ile ince ayarlar çekmenize izin veriyor. Araç setup’ları ile ilgili kısımda yarış mühendisi olmanıza gerek yok. Hangi ayarın ne değerlerde ne tepkiler verdiği çok sade bir şekilde açıklanmış.

Oyunun grafikleri ve seslerine geldiğimizde Dirt’ün önceki yapımlarından çok farklı görünüyor yeni nesile uyum sağlanmış. Yeni EGO 4.0 motoru kullanılıyor, üzerinde ufak makyajlar bulunuyor sadece. Kaplamalarda ve yansımalarda bir takım iyileştirmeler yapılmış, misal yükleme ekranında temiz lastiklerin parladığını bile görebiliyorsunuz (yarış esnasında ne işinize yarar bilemedim). Karlı ve yağmurlu hava çok güzel şekilde yansıtılmış, özellikle kokpit kamerasından baktığınız zaman gerçekten yağmur yağıyormuş gibi hissetmeniz olası görünüyor. Zoom yaptığınızda arabanın üzerindeki yağmur damlalarına kadar görebilmeniz Codemasters’ın ince detaylara ne derece önem verdiğini gösteriyor. Fakat bu detayların yanında arabanın tavanının yamulmaması gibi bir eksik var, ha keza yağmurlu yolda bile pist kuruymuş gibi tepki veriyor araçlar. Müzik konusunda da önceki Dirt yapımları kadar başarılı iş çıkarmış Codemasters. Ses ve müzikler ise Dirt 4’ün en başarılı olduğu yönlerden biri.

Genel olarak bakıldığında gayet keyifli bir oyun olan Dirt 4, serinin rally havasını özleyen hayranlarını özlemini giderecek cinsten. Açıkçası kendi adıma çok eğlendiğimi belirtebilirim. Oynanış açısından biraz daha sınırları kaldırabilmiş olsaydı Dirt 4 serinin en keyifli oyunlarından biri olabilirdi. Çünkü her ne kadar çok fazla mod bulunsa da belli bir zamandan sonra farklılık isteyebiliyorsunuz. Rally hayranlarına, mutlaka denemelerini tavsiye edebilirim. Bir Rally sever olarak kesinlikle bu tadı tatmalısınız.

Kinguin.net Katkılarından Dolayı Teşekkür Ederiz.