Burada Binalar Yükselecek…

Bu ay yepyeni bir şehir kurma simülasyonu ile karşı karşıyayız. Geçtiğimiz ay en son “Cities” serisinden XXL piyasaya sürülmüştü. Bu kez, Europa Universalis, Crusader Kings serilerinden tanıdığımız Paradox Interactive’in tezgahından bir simülasyon bilgisayarlarımıza konuk oluyor: Cities Skylines.

Cities Skylines, arkasında çok büyük bir reklam desteği bulunmamasına rağmen 10 Martta piyasaya sürüldüğü andan itibaren 24 saat içinde 250.000 adet satış rakamına ulaşarak, gayet başarılı bir işe imza attı. FPS, TPS veya RTS türü oyunların kitlesine nazaran şehir simülasyonlarının kitlesini düşünürsek bu rakamın hiç de azımsanmayacak bir rakam olduğu daha ne anlaşılabilir.

Peki, neden Cities Skylines bu kadar başarılı oldu? Ne oldu da hemen GTA 5 – Los Santos’u bu oyunda kurdular? Oyunda oldukça değişken mekanizmalar mevcut:

Cities : XXL’da şehrinizi belirli bir gelir / gider dengesine kavuşturduğunuzda saatlerce açık bırakarak milyonlarca city money kazanabiliyordunuz. Skylines’ta durum böyle değil, oyunda doğum / yaşam döngüsü olduğu için haftalık olarak gelir / gider durumunuz değişebiliyor. Bu yüzden sürekli oyunu takip etmeniz gerekiyor.

Diğer simülasyonlarda elektrik, su, kanalizasyon hizmetlerini dağıtma prensipleri vardı. Yola komşu bir hizmet birimi kurmak yeterli oluyordu. Yine Skylines burda farkını ortaya koyuyor. Elektriğin dağıtımı için, uzak bir noktaya kuracağınız sanayi bölgesine Kâğıthane viyadüğündeki gibi J büyük elektrik direkleri aracılığıyla dağıtıyorsunuz. Onun haricinde evler, ufak çaplı bir elektrik bölgesi yaratıyor ve yanyana koyacağınız mağaza, ofis ve evler direklere gerek duyulmaksızın elektriği bir parsel daha dağıtabiliyor.  Su ve kanalizasyon içinse şimdiye kadar en beğendiğim yöntem SimCity’de vardı. Yol aracılığıyla oyun motoru tarafından kanallar inşa ediliyordu. Yine burda da çok güzel bir yöntem izlemişler. Kendi su ve kanalizasyon hattınızı kendiniz kuruyorsunuz! Bölge bölge belli bir çapta kendi hizmetinizi kendiniz dağıtıyorsunuz.

Suyu bir pompa aracılığı ile nehirden çekiyorsunuz ve kanalizasyon pompası kullanarak da yine nehre boşaltıyorsunuz. Suyun akış yönü bile oyuna dahil edildiği için, yanlış yönde veya yakın olarak bu pompaları kurmanız halinde insanları zehirleyebilirsiniz. Yukarda da belirttiğim gibi oyunda bir yaşam döngüsü var. Bu yaşam döngüsünden dolayı ilerleyen süreçte şehrinize mezarlık kurmanız gerekiyor! Eğer yeterli mezarlık olmazsa insanlar ölüler evlerden alınmıyor diye şehri terk ediyorlar. Şehri terkeden insanlar da, ölülerle birlikte size anında bir gelir kaybına neden oluyorlar. Mezarlıklar için kapasite bile düşünmüşler. Oyunda ilerlemenize bağlı olarak krematoryum bile açılıyor. Yeni yeni mezarlıklar kurmaktansa, yer açılması için ölüleri yakabiliyorsunuz…

Yine oyunda bir güzel yapı, geri dönüşüm. SimCity’deki gibi gelişmiş bir geri dönüşüm sistemi yok ama en azından çöpleri öğüterek az da olsa elektrik üretebiliyorsunuz. Başarılı bir şekilde oyun sizi yeşil enerjiye yönlendiriyor. Oyunda kullanacağınız fosil yakıtlı elektrik üretim yöntemlerinde fosil yakıt, Şehir dışından sağlanıyor. Eğer trafiğiniz ağır ilerlerse fosil yakıt gecikiyor ve jeneratörler elektrik üretmez oluyor.

Oyunda toplu taşıma da çok güzel bir şekilde düşünülmüş. Mesela metro kuracağınız zaman, önce metro duraklarını sonra metro durakları arasında tünelleri ve en son da metro hattının nerelerde duracağını belirliyorsunuz.Bütçe yönetimi ile hangi servisin ne kadar harcayacağını ne kadar kapasiteyle çalışacağını ayarlayabiliyorsunuz. Mesela su pompasını kurduğunuz ilk zamanlarda 150000 metreküp su pompalama kapasitesini kullanmanıza gerek yok. Bunu kısarak, bu servisin size maliyetini düşürebilirsiniz.

Yollar da çok çeşitli. Küçük ve büyük döner kavşaklar, köprülü kavşaklar, ses bariyerli otobanlar mevcut. Tabii kurduğunuz her birim yolun bir de işletme maliyeti bulunuyor. Şehirde kurallar uygulamaya alınıyor. Hatta bölge (district) kurarak, şehrin bir bölgesinde sigara içmeye izin verirken, başka bir bölgede geri dönüşüm zorunluluğu getirebiliyorsunuz. Bütün bunların yanında, oyunda kendi modifiyenizi yapabiliyorsunuz. Paradox’un yaptığı binaları beğenmezseniz, mod editörü ile kendi binalarınızı da yapabiliyorsunuz. Peki, bitti mi? Hayır! Sıkı durun, oyun size 5 lot arazi veriyor. Para biriktirerek komşu lotları alıyor ve şehrinizi daha da büyütebiliyorsunuz.

Bütün bunlar Skylines’ın en iyi ve üstün taraflarıydı. Peki, eksileri neler?

Binaları da upgrade edemiyorsunuz. Geri dönüşüm binasını düzenleme moduna alıp bir elektrik üretim birimi daha ekleme şansınız yok. Komşu lotları almak o kadar da kolay değil. Geliriniz 7-8 bin city money iken, 3-4 milyon biriktirmek epey zaman alıyor.

Ama bana kalırsa bunlar oyunun başarısız sayılması için yeterli değil çünkü Paradox Interactive, yakında yeni güncellemelerin geleceğini ve oyuncuların bu ilgisini boşa çıkarmayacaklarının müjdesini çoktan vermiş bulunuyor. Biz de merakla ne gibi güncellemelerin geleceğini bekliyoruz.

İyi oyunlar!