Futbol Taktik Oyunudur…

Avrupa’da futbol denince akan sular durur. Ülkemizde ise futbol hayattır bu konu ile ilgili efsane olmuş bir replik paylaşmak isterim. “Hayat futbola fena halde benzer. Futbol, şahsi beceri gerektirir; ama aslında toplu oynanan, insanların bir takım halinde oynadıkları bir oyundur. Hayat da öyle değil mi? İstediğin kadar yetenekli ol, iyi bir takımın yoksa kaybedersin.” “Dar Alanda Kısa Paslaşmalar”

Günümüz futbolu 19. Yüzyılın ortalarında İngiltere’de doğduğundan bu yana tüm insanlığın en büyük eğlencesi olmuştur. 20. Yüzyılın ortalarından itibaren ise Futbol sadece bir eğlence olmaktan çıkıp adeta fenomene dönüşmüştür. İnsanlık uygarlığını peşinden sürükleyen, yarattığı ekonomi ile dünyanın en büyük sektörlerinden biri haline gelen futbol, şüphesiz var olduğundan beri oyun dünyasını da büyük ölçüde etkisi altına almıştır. Önceleri basit çözünürlükte futbol oyunları yapılmış, daha sonraları ise oyun dünyasının olmazsa olmazlar FIFA ve PES serileri ortaya çıkmıştır. Bu iki efsane oyun futbol denince ilk akla gelen şeyler olmuştur. Ancak takvimler 1992’yi gösterdiğinde Paul ve Oliver Collyer adlı iki kardeş futbolun en önemli olgusuna odaklanmış ve Championship Manager isimli tüm zamanların en önemli futbol yönetim oyununu yaratmışlardır. 2004 yılında ise yapımcı firmalar bir ayrılmaya gitmiş, karşımıza ilk Football Manager oyunu teşrif etmiştir.

Football Manager oyunun müdavimlerini belki biraz sıkacak olan uzun girizgahtan sonra en iyi futbol simülasyon oyunlarından biri olan Football Manager 2015 ne yenilikler getiriyor, bir önceki oyunun üzerine neler koymuş, artı ve eksi yönleri neler anlatmaya geçebiliriz. Ama öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Hepimiz yıllarca Championship Manager karşısında günler, aylar harcadık. Benim hayatım boyunca gördüğüm en iyi oyun serilerinin başlarında gelir ve yeri apayrıdır. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi yapımcı firmaların yollarını ayırmaları en çok biz oyun severlere yaradı. Rekabet her zaman iyidir…

Football Manager serisinin sıkı takipçileri çok iyi biliyorlardır ki, seri son dönemde oldukça yol kat etti. Özellikle oyunun her şeyi demek olan menüleri her yıl daha da geliştirmeye çalışan yapımcılar son oyunda da yine menülerde yeniliğe gitmişler. Menüler ile beraber kullanıcı ara yüzü yeniden tasarlanmış. Yan menü geri gelmiş ama eski oyunlardakine nazaran artık tüm ana panellere yan menüden ulaşabiliyoruz. Bu da bize daha düzenli menüler ile daha geniş bir kullanım alanı sunuyor. Yeni menülere alışmak oldukça kolay kullana bilirlik oldukça arttırılmış diyebilirim.

Gerek geçen sene yapılan ciddi yenilikler gerekse bu yıl yapılan radikal değişiklikler gösteriyor ki yapımcılar bu iki yoldan ikincisini tercih etmişler. Oyun dünyasının geldiği noktaya bakıldığında bu tercihte çok da hatalı olduklarını söylemek zor. Sonuçta her yapımcının daha fazla kitleye ulaşmak için buldukları en kolay çözüm olan basitlik, sadelik ve akıcılık formülünü kendilerine düstur etmişler. Bu yargıya nereden vardığımı yavaş yavaş açıklayayım.

Oyunda 50’yi aşkın ülke ligi ve alt ligleri bizi karşılıyor. Tabi bazı ülke ligleri var ki olması gerekli mi acaba diye insana soru işareti oluşturmuyor değil. Her neyse fazla lig göz çıkarmaz diyelim. Oyunda daha en başta göze çarpan ilk yenilik ligler ile ilgili. Geçmişte olduğu gibi lig dinamikliği sayesinde oyunun orta bir yerinde yeni bir lig ekleyebiliyorsunuz. Bu özellikle oyunun ortalarına doğru oldukça ilginç bir deneyim sunuyor.  Her yıl daha da detaylandırılan ve yenileri eklenen menüler sayesinde adeta oyunun her anına, oyuncuların her davranışına müdahale edebiliyoruz. Artık ana sayfadan size ait tüm bilgilere ve sorumluluklara rahatça ulaşabiliyorsunuz. Profilim kısmından kendi bilgilerinize, başarılarınızı ve özel seçenekleri görebiliyorsunuz.