Watch Dogs açık dünya sistemi üzerine kurulu olunca çevre etkileşimleri de oldukça önem arz ediyor. Özellikle de yapay zeka. Ama maalesef Watch Dogs yapay zeka konusunda mükemmeliyete ulaşamıyor. Yapımdaki ana görevlerin yanı sıra fazlasıyla yan görev de bulunuyor. Bu görevlerin bazıları ana konu ile ilişkili olsa da bazıları alakasız olabiliyor.

Watch Dogs’un genel teknik detaylarına gelecek olursak öncelikle görsel yönlerinden başlamak gerekir. Şunu açık bir şekilde belirtmeliyim ki birkaç teknik hata dışında Watch Dogs oyun severlere görsel olarak bir şölen sunuyor. Mükemmeliyete yakın görsel detayların en büyük etkisini karakter modellemeleri ve çevre detaylarında hissediyorsunuz. Chicago’nun o ışıltılı kargaşalı yapısı ancak bu kadar iyi yansıtılabilirdi.  Gerek stadyum veya banka gibi iç mekanlar olsun, gerekse sokaklar ve caddeler, mekan tasarımları Watch Dogs’un her an vermek istediği “iyi bir aksiyon filminin içindesiniz” havasını tamamlayacak türden. Karakter modellemeleri ve animasyonlar da Ubisoft’tan bekleneni veriyor.
 

 
Oyundaki gerçek zaman vurgusu da gayet iyi düşünülmüş. Yağmurlu anlarda sokaklarda oluşan su birikintilerindeki yansımalardan tutunda dövüş esnasındaki gerçeğe yakın hasar etkilerine kadar her yönüyle harikulade bir iş çıkarılmış. Oyunun bu açıdan tam puan alamamasının tek nedeni garip kamera hataları ve ufak buglar diyebilirim. Ses ve müzikler açısından bakıldığında Watch Dogs bu kategoride de mükemmele yakın bir deneyim sunuyor. Daha önce de belirttiğim gibi profesyonel sanatçılar tarafından yapılan seslendirmelerin etkisi daha en başında kendini gösteriyor. Karakterlerin ses tonlarından tutun da araç içinde çalan müziğin kalitesine ve oyunun genel havasına uyan efektlere kadar Watch Dogs resmen kulaklarınızın pasını siliyor.
 

 
Watch Dogs’un beni bu kadar etkileyeceğini tahmin etmiyordum. Ancak yapımcıların iddialı söylemlerini sonuna kadar hakkeden bir efsanenin bizleri beklediğini ancak oyunun ilk tanıtımlarında hissetmeye başlamıştım. Nitekim o mükemmel deneyimi bizzat yaşayınca kendi kendime “bu oyun fazlasıyla olmuş” dedim. Öyle görünüyor ki yeni bir efsane ile karşı karşıyayız. Aslına bakılırsa içinde Gta, Farcry, Assassin’s Creed öğeleri barındırması nedeniyle eleştiriler alsa da kim böylesine lezzetli bir karışımdan oluşan pastaya hayır diyebilir ki…