Oyundaki silah çeşitliliği daha önceki oyunlarda olduğu şekilde devam ediyor. Yeni eklenen birkaç silah ise kelimenin tam anlamıyla çatışmanın şiddetini zirve yaptırıyor. Özellikle belki de dünyanın en seri ağır makinelisi olan yeni silahımız (Negev) çoğu kişinin favorisi haline gelecek türden. Bir şarjörde 150 mermi almasına rağmen o 150 mermiyi birkaç saniyede düşmanın üzerine boşaltabilme gibi bir meziyete de sahip. Tek kusuru ise uzak mesafelerde çok etkisiz. Bu ölüm makinesinin yanı sıra birçok yeni silah da mevcut ama bunları kullanarak görmenizi istiyorum ve kısaca haritalarımızdan bahsetmek istiyorum. Daha önceki oyunlardan hatırladığımız efsaneleşen dust, italy, aztec gibi haritalar yeni oyunda da bol bol rötuşlanarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca yeni oyun modlarına özgü yeni haritalarımız da bulunuyor (de_bank, de_lake, de_safehouse… gibi). Haritaların büyüklükleri oyun moduna göre şekillendirilmiş. Klasik CS modları olan Casual ve Competitive’de daha geniş haritalar yer alıyor. Ben yine de eski CS haritalarından dust ve aztec haritalarının yeni haline vuruldum.
 

 
CS: GO teknik olarak kendini oldukça geliştirmiş. Yeni grafik motorunun etkisini daha en başta hissediyorsunuz. Özellikle geniş görüş açısına sahip yeni oynanış sistemi ile görebildiğiniz alanın daha da detaylandırılması gayet başarılı duruyor. Yeni haritaların yanı sıra eski haritalarda oynadığınız vakit görsel gelişimi çok daha iyi fark edebiliyorsunuz. Silahların tasarımlarındaki görsel iyileştirmeler de olumlu yönlerinden birisi. Ayrıca yeni oyuncu skinleri bulunduğunuz haritaya göre çeşitleniyor. Oyunun kaplamaları, detaylı gölgelendirmeleri, karakter tasarımları görsel olarak başarılı yönlerini oluşturuyor. Ancak yer yer göze çarpan ufak hatalar da söz konusu. Özellikle sis bombası kullanıldığında oluşan bozulmalar gibi. CS: GO kesinlikle kulaklıkla oynanması gereken bir yapım olmuş. Zaten oyunun özünde de her zaman takım oyunu ruhu hakim olmuştu. Yıllarca internet kafelerde birbirimize “Soldan geliyorlar”, “Arkandalar dikkat et” tarzında haykırışlarımızı tekrar hatırlar gibiyim. Yeni yapımda ses faktörü daha da arttırılmış. Durum böyle olunca oyunun işitsel kalitesi de ön plana çıkıyor.
 

 
Toparlamak gerekirse markalaşmış bir oyunun yıllar sonra yeni teknolojik gelişmeler ışığında yeniden yorumlanması ile karşı karşıyayız. Sonuçta CS: GO çok sevilen eski bir filmin yeni teknikler ve yeni birkaç oyuncu ekleyerek yeniden beyaz perdeye uyarlanması tadında. Bu çerçeveden değerlendirmek gerekirse; özellikle oynanış açısından CS ruhunu derinden etkileyecek olumsuz sürprizler barındırmadığı gibi muhteşem etkiler de yaratmıyor. Kaldı ki en son CS oyunun üzerinden 8 yıl geçtiğini düşünürsek CS oynanışının eski etkilerini hatırlamanın bile ne denli zor olduğunu anlayabiliriz. Bu nedenle en iyi deneyimi yaşayabilmek ve nihai karara varabilmek için yeni CS filmini izlemek gerek.