Auction House… Daha önce ismini sanını duymadığımız bu kavram bundan donra çok konuşulacak. Diablo 3’ün belki de en büyük sürprizi online alış-veriş yaptığınız Auction House sistemi oldu. Yakın zamanda gerçek para üzerinden de alış-verişe olanak verecek olan bu sistem kullanıcıların bir nevi item pazarı anlamına geliyor. Burada gerçek parayla yapılacak olan alış-verişten Blizzard’ın %15 kesinti alacağını belirtmeliyim.

Diablo 3’ün en keyifli yönü ne derseniz kesinlikle co-op oynanış diyebilirim. Oyunun Taksim etkinliğinde röportaj yaptığımız bir Diablo fanının dediği gibi “Bu oyun eski dostların hadi ekibi toparlıyoruz oyunu”. Gerçekten de co-op oynanış size o eski özlemini duyduğunuz PC başında aç susuz kaldığınız günlerin hissiyatını veriyor. Oyunda tahmin edilen bir özellik olarak PvP sisteminin gelecek olması Diablo 3’ün multiplayer modunun tam anlamıyla efsane haline geleceğinin göstergesi.
 

 
Artık son sözleri söyleme vakti geldi. Diablo 3 tartışmasız 2012 yılının en önemli yapımı. Objektiflikten uzaklaşmam gerekirse bana göre en başarılı yapımı da aynı zamanda. Eğer Blizzard alt yapı anlamında daha basiretli davranabilseydi kesinlikle birçok incelemeden tam puan alabilirdi. Grafiksel ve görsel olarak beklentilerimi tamamıyla karşıladığını belirtmeliyim. Özellikle o mükemmel sinematikler off off. Ses ve müzikler ise tam anlamıyla Diablo’nun şanına yakışır cinsten.
 

 
En uzun süreli beklenen oyun, en çok ön sipariş alan oyun, en hızlı ilk hafta satış rakamına (6.3 Milyon) ulaşan oyun özelliklerine sahip bir oyundan bahsediyorsak bizimde en uzun inceleme yazımıza sahip oyun özelliğine de sahip olması şaşırtıcı olmamalı. Gerçekten bir incelemeye göre bayağı uzun oldu ama bahsedecek o kadar çok şey vardı ki. Gerçi bana kalsa daha çok şey yazardım ama Diablo beni bekliyor…