Samurayların Kılıçları, İmparatorluğun Tüfeğine Karşı…

Tarihte az sayıda topluluğa Samuraylar kadar saygı duyulmuştur. Geleneklerine ölümüne bağlı oluşları, mükemmel kılıç kullanma meziyetleri, onurları için canlarına kıyabilmeleri her zaman saygı ile anılmalarını sağlamıştır. Samurayların bu efsaneleşen yaşam biçimleri bir çok sanat yapıtında ele alınmış, gizli kalmış yönlerine değinilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmalardan belki de en akılda kalanı, samurayların büyük savaşını beyazperdeye uyarlayan ve başrolünde Tom Cruise’un yer aldığı “Son Samuray” filmidir. Ama Creative Assambly stüdyoları dijital dünyanın en başarılı serilerinden biri olan Total War serisinin son halkasında Samurayların bu mistik tarihini öyle muhteşem bir açıdan ele almış ki adeta Son Samuray filmine nazire yapar gibi. Ne demek istediğimi incelemenin ilerleyen kısımlarında daha iyi anlayacaksınız…
 

 
Total War Shogun 2: Fall of The Samurai her şeyden önce bir ek paket değil. Ana oyuna gereksinim duymayan ancak ana oyunun hikayesini bütünleyen bir parçası diyebiliriz. Hatta büyük bir parçası. Dolayısıyla Total War Shogun 2’ye sahip olmasanız bile Total War Shogun 2: Fall of The Samurai oynanabiliyor. Ancak böyle bir deneyim hikaye bütünlüğü açısından pek tavsiye etmeyeceğim bir durum. Kaldı ki şu aralar bir çok indirim de varken seriyi tüm oyunlarıyla edinmenizi şiddetle tavsiye ederim. Neyse biz konumuza dönecek olursak, Total War Shogun 2: Fall of The Samurai tarihsel olarak Total War Shogun 2’den 400 yıl, Rise of The Samurai’den ise yaklaşık 700 yıl sonrasında yani 1876 yılında geçiyor. Oyunun daha önce yapmış olduğumuz ön incelemesinde de belirtildiği gibi bu tarih tüm dünyada bir çok önemli kırılmaların yaşandığı bir dönem. Avrupa’da barutun ateşli silahlarda kullanılması ile meydan savaşlarının boyutu tümden değişmiş, geleneksel savaş sistemlerinin yerini modern savaş taktikleri almıştır. İşte bu değişimin en can alıcı kahramanlarından olan Avrupa’nın sanayileşme yolundaki devlerinden olan İngiltere ve Fransa ile ileride dünyanın süper gücü haline gelecek olan Amerika, samurayların imparator yanlıları ile girişeceği büyük savaşta taraf olmak için ve savaşın gidişatı çok ciddi yönde etkilemek için Japonya’nın limanlarına dev gemilerini demirlemiştirler. Total War Shogun 2: Fall of The Samurai hikaye olarak Japon tarihinde çok önemli yere sahip olan Boshin savaşlarını konu alıyor.
 

 
Oyunda hangi tarafı seçeceğiniz daha en başta sizler soruluyor. Ya imparator yanlısı olacaksınız ya da Shogun yanlısı. İmparator yanlısı olursanız Tosa, Satsuma ve Choshu olmak üzere üç klanı seçebiliyorsunuz. Yok ben Shogun taraftarı olacağım derseniz seçeceğiniz klanlar Aizu, Nagaoka ve Jozai. Tabi yapmış olduğunuz bu seçimin oyunun kaderini etkilediğini söylemeye bile gerek yok. Ama bu daha başlangıç, oyun boyunca alacağınız her karar adeta içten içe bölünmeye doğru giden Japon adasındaki güç dengelerini derinden etkileyecek. Oyunun genel dinamiğine çok uygun olarak dostlarınızla kuracağınız ilişkilerin gidişatı çok çok önemli.
 

 
Total War Shogun 2: Fall of The Samurai tamamiyle Japonya haritasında geçse bile oyunun dinamiklerinin iyi dengelenmiş olması adanın boyutunun ufaklığını hissetmemenizi sağlamış. Özellikle 72 adet şehir olduğunu ve şehirler arası yolculuğun diğer oyunlara nazaran daha uzun sürdüğünü göze alırsanız, yapımcıların bu dengeyi gayet iyi ayarladıklarını söyleyebilirim. Ayrıca yolculuk demişken Total War Shogun 2: Fall of The Samurai’in bizlere getirdiği en önemli yeniliklerden biri olan demiryolu inşa edebilme özelliği de bu oynanış sistemine çok iyi oturmuş. Evet oyunda şehirler arası demiryolu inşa ederek ulaşım sürelerini ciddi anlamda kısaltabiliyorsunuz.