-->
Dead Space Remake inceleme

Bir uzay mühendisi, Isaac Clark…

02.02.2023 | erkan

Bir uzay mühendisi, Isaac Clark… Sakin, dingin, sağlam, ağır ve temkinli…Size Dead Space’in senaryosunu uzun uzun anlatmayacağım. Hayır, senaryo kötü değil; tam tersine -her ne kadar çoğu ünlü bilim kurgu, gerilim romanlarından filmlerinden tanıdık parçalar barındırsa da- sürprizlerle dolu olan etkileyici bir kurgusu var hikayenin. Ve bu hikaye gerçekten, oyunu sindire sindire oynayarak gün ışığına çıkartmanız gereken bir hikaye. Bu yüzden sadece şu kadarını bilin: Isaac Clark olarak gelecek zamanda yaşayan bir uzay mühendisiyiz. İşimiz, yer yüzünde biten yer altı kaynaklarını, kainattaki diğer gezegenlerde bulup çıkartan uzay gemilerinde görev almak. Bir gün ekibimizle beraber Ishimura ismindeki bir “madenci” gemisine doğru yola çıkıyoruz zira bu gemiyle bir türlü iletişime geçilemiyor. (Isaac için bu geminin başka anlamları da var; bu anlamı siz keşfedin. Ishimura’yı bulduğumuzda kendi gemimiz arıza yapıyor ve kötü bir kaza geçirerek bu esrarengiz gemiye geçiş yapıyoruz. Gemide tahmin edebileceğiniz gibi garip şeyler dönmekte; bunu anlamak zor değil zira gemiye adımımızı atar atmaz Necromorph adındaki yaratıkların saldırısına uğruyoruz. Saldırıda ekibimizden sadece Kendra Daniels ve Zach Hammond hayatta kalıyor ve bu ikili bize oyun boyunca çeşitli talimatlar veriyor.

 Amaç Ishmura’yı tamir edip yaratıklardan kurtulup eve dönmek. Ancak olaylar ne kadar basit ve anlaşılır görünse de ileride her şey sarpa sarıyor. Ve ortaya The Prestige’de, Memento’da, Alien’da, Usual Suspects’te ve daha ismini sayamadığım benzer yapımlarda olduğu gibi “Öyle değil de böyleymiş hafız” tadında bir düzmece çıkıyor. Ne kadar da uzun uzun anlatmadım, değil mi? Yeni neslin seçimi Bu satıra kadar sabrettim sevgili okurlar ama şimdi söyleyebilirim: Bu oyun, benim şimdiye kadar oynadığım en iyi yeni nesil oyun. Yeni nesil oyunlarda artık sağlık barı, kurşun miktarı gibi göstergeler ekranda gözümüze sokulmuyor bildiğiniz gibi. Çoğu oyunda yara aldığımızda ekran kırmızılaşıyor ya da yavaşlamış kalp atışının sesini duymaya başlıyoruz. Isaac’in yaralandığını ise üstündeki zırhın “Zırh” dediğime bakmayın; Isaac sıradan bir mühendis olduğu için üstündeki zırh, askeri özellikleri çağrıştırmasın kafanızda.) arkasında bulunan göstergeden anlıyorsunuz. Isaac inventory’sini karıştırırken arkasından sinsice yaklaşan bir Necromorph’un ani saldırısına maruz kalabiliyor. Ya da ekip arkadaşlarınız size görev verirken ve siz bu görevi hologram şeklinde izlerken aynı anda yolunuza devam edebiliyorsunuz. Böylelikle, oyun hiçbir şekilde bölünmediği için Save noktaları dışında…gerçek anlamda bu dünyadan, oyunun dünyasına geçiş yapmış oluyorsunuz. Bir de buna hiçbir abartılı sıfatı sakınmayacağım grafikler, karakter animasyonları ve ses efektleri dahil olunca Isaac ile resmen beden değiştiriyor, kendi benliğinizi unutuyorsunuz.

Verilen görevlerin gerektirdiği noktalara ulaşmak için ister haritanıza bakabiliyorsunuz, isterseniz de yön gösterme tuşuna basıyorsunuz. Bu tuş, Isaac’in gitmesi gereken yol üzerinde ince bir çizgi çekiyor. Böylelikle yolu ararken helak olmuyorsunuz. Ancak oyunun çok az sayıdaki eksilerinden birini burada size belirtmek istiyorum. Açıkçası oyunun görevleri biraz tekrar eden cinste. Fakat bu tekrar meselesi bu türdeki çoğu oyunda karşımıza çıkan bir problem. Ayrıca mekan tasarımları asla tekrar etmediği için, görevlerin biraz tekrar etmesi can sıkıcı bir boyuta kesinlikle ulaşmıyor. Ben sadece kadı kızında kusur arıyorum. Dead Space, sizi klasik anlamda korkutmaya çalışan, her karanlık köşeden aniden üzerinize yaratıkları salan bir oyun değil. Isaac uzun bir koridorda yürümeye başladığında, karşılaşacağı Necromorph’un sesini bir – iki dakika önceden duyuyor. Bu da gerilimi doruk noktasına çıkarıyor zira sesler yaklaştıkça eliniz titremeye başlıyor. Daha da kötüsü şu: Necromorph’lar, insan cesetlerini kullanarak yeni türdeşler yaratabiliyorlar. Haliyle dolaştığınız alanlarda gördüğünüz Ishimura’nın ekibine ait ölü bedenlerin, birkaç saat sonra size üç – dört kollu, dev birer Necromorph olarak saldırabileceğini düşünerek iyice strese giriyorsunuz.

Yaratıklardan söz açılmışken silahlara geçmenin tam zamanı. Isaac, öyle daha önce yaratıklarla çarpışmış, askeri eğitim almış biri olmadığı için elinde sadece, maden işçilerinin kullandığı “plasma cutter” adındaki alet var. Bu ve ileride sahip olduğu diğer silahlar hem enlemesine, hem boylamasına kullanılabiliyor. Bu ne işe mi yarıyor? Silahınızı enlemesine kullanırsanız, karşınızdaki yaratığın kaf sını koparmanız daha kolay oluyor. Boylamasına kullanırsanız kol ve bacakları parçalamanız kolaylaşıyor. Yalnız, bir Necromorph, bir kol, bir de bacağını kaybetmesine rağmen sizi harcayabilir. Bu yüzden hiçbir atışınız boşa gitmemeli. Ayrıca Nec omorph’ların türlerine göre farklı silahlar ve farklı stratejiler kullanmalısınız zira hepsinin zayıf  güçlü noktaları farklı. Bu arada, dediğim gibi Isaac biraz ağır ama sağlam bir adam; silahınızın mühimmatı bittiğinde yaratıklara yumrukla ınızı sallayabiliyorsunuz. Ayrıca, sürüngen yaratıklar için “Kafanı ezerim ha senin!” hareketi de mevcut. Fakat Isaac’ten sakın öyle hızlı hareketler, combo’lar beklemey n zira bu tür şeylere ne üzerindeki ağır kıyafet, ne de “ağır” arakteri izin verir. Sizi ke dileri gibi ucubeye çevirmeye çalışan Necromorph’ları öldürdüğünüzde tek kazancınız “zafer duygusu” olmuyor. Hemen hemen her yaratığın cesedinden para credits, sağlık paketi ve mühimmat çıkıyor. Ayrıca gizli köşelerde, dolaplarda ve yerde duran, tekmenizle ezebileceğiniz fosforlu kutularda da bu tür malzemeleri ve ek olarak silah şematikleri, power nod’ları (upgrade işlemleri için gerekli olan parça) ve bu lanetli geminin mürettebatının bıraktığı ses kayıtlarını bulabiliyorsunuz. “Hadi sağlık paketi ve mühimmatı anladık; parayı ne yapacak Isaac?” sorusunu yanıtlayayım; Ishimura’nın çeşitli bölümlerinde eşya alıp satabileceğiniz store’lar mevcut. Bu store’larda -şematiklerini bulduğunuz- yeni silahlar, mühimmat, sağlık paketleri, power nod’lar satılıyor. Siz de çevreden bulduğunuz ve işinize yaramayan eşyaları burada satabiliyorsunuz. Hazır store’lardan bahsettim; upgrade bench’lere de şöyle bir değineyim. Power nod’lar ile silahınızı, zırhınızı, kinesis ve stasis modüllerinizi upgrade ederek bu eşyalarınızın özelliklerini geliştirebiliyorsunuz. Ayrıca geliştirdiğiniz objenizin store’da satış fiyatı da artıyor. olmadığı, bulunduğumuz ortamın tüm yüzeylerinde dolaşabildiğimiz alanlar beni oyunun geri kalan kısmı kadar etkilemedi.

Oyunu bitirmek yaklaşık 10 saatinizi alıyor. Keşke biraz daha uzun olsaydı… Isaac, ölüm kalım mücadelesi boyunca sadece elindeki silahlara mahkum değil. Kinesis ve stasis zor durumlarda ve ufak çaptaki bulmacalarda yardımına koşuyor Isaac’in. Kinesis, kinesis modülü ile çalışan, Half-Life 2’den hatırlayacağınız gravity gun şeklinde işleyen ve etraftaki nesneleri kaldırıp fırlatmaya yarayan bir özellik. Kinesis özelliğini, modülünüzü satmadığınız sürece sınırsız bir şekilde kullanabiliyorsunuz. Stasis ise bambaşka bir şey. Isaac, stasis modülü sayesinde belirli bir objenin ya da yaratığın içinde bulunduğu zamanı yavaşlatarak onların ağır hareket etmesini sağlayabiliyor. Ancak maalesef bu özellik kinesis gibi sınırsız değil. Stasis modülünün doluluk oranını, sırtınızdaki sağlık göstergesinin yanındaki yarım daire şeklindeki göstergeden görebiliyorsunuz. Modül boşaldığında, çevrede bulunan stasis istasyonlarında modülünüzü doldurabiliyorsunuz. Size tavsiyem stasis modülünüzü hiç boş bırakmayın zira görevlerin ve ufak çaptaki bulmacaların dışında stasis’in asıl işe yaradığı nokta kalabalık yaratık grupları. Üstünüze gelen dört – beş Necromorph’tan iki tanesini yavaşlatmanız hayatta kalmanıza epey yardımcı olacaktır. Gelelim zero-g’ye. Açıkçası yer çekiminin kontrolleri başarıyla hazırlanmamış. Isaac’in de birçok değişik hareket seçeneği olduğu için kontroller insanı epey zorluyor. Kontrol sistemi gibi kamera sistemi de kalabalık yaratık gruplarında zaman zaman insanı sinirlendirebiliyor. Fakat bunlar gerçekten dişe dokunur sorunlar değil. Uzun zamandır bu kadar çok beğendiğim bir oyunla karşılaşma imkanım olmamıştı. Size sürekli “Şu olmamış, bu olmamış” demekten bıkmıştım. Dead Space Remake, yeni nesil ile ilgili tükenen umutlarımı yeşertti. Artık gözüm açık gitmem.


9

Artılar

  • Muhteşem grafikler ve Atmosfer
  • Özüne sadık bir remake çalışması
  • Sesler atmosferi çok iyi destekliyor

Eksiler

  • Ufak tefek teknik sorunlar