Bu sefer süslü bir giriş yapmayacak ve Amerikan Güreşi sevgim hakkında yazmayacağım. Bunu zaten geçmiş senelerde yapmıştım. WWE 2k22’e konuyu bağlayacak olursam, tamamen tarzına hitap eden bir oyun diyebilirim. WWE 2K22 için tamam, bu sefer hakkını fazla yemeyeceğim zira hikâye anlamında gerçekten Flash TV dönemlerinde gibi hissettim kendimi.

WWE 2K22 her zamanki gibi karakter bolluğu (tabii birçoğu kapalı ve satın alınmayı bekliyor!), envai çeşit dövüş ve müzikleriyle bizlere merhaba diyor. Yeniden tasarlanmış bir oyun motoruna, yeni kontrollere ve MyGM‘in geri dönüşüne sizin genel müdür olmanızı sağlayan mod’a sahip olan bu son oyun, en son kapak yıldızımız olarak gelen Rey Mysterio ile bizleri memnun etmeyi başardı. Birazdan bahsedeceğim bir kaç kusuru var ancak WWE 2K22 oynanması gereken bir oyun olmuş diyebilirim. Hani bu tarz gösterilerden hoşlanıyorsanız, sizi ringe rahatlıkla davet edecek, bundan emin olabilirsiniz. Oyunun yine kendi tarzına özel kusurları da var işin içinde ve hatta teknik kusurlardan da bahsetmek mümkün ama eğrisiyle doğrusuyla, kendi kitlesini yeterince tatmin edebilecek bir dövüş oyunu duruyor karşınızda. Genelde hiç alakanız olmayan bir oyunu bütün tuşlara çılgınca basarak oynarsınız. Daha bilinçli hareket etmek için de biraz sabra ve zamana ihtiyacınız vardır. Ben de ilk “insanlıktan çıkmış” karakterimle ilk maçıma çıktığım zaman aynen böyleydim işte. Neler olup bittiğini anlamak biraz zor olduysa da bazı şeyleri kontrol altına almayı başardım. En azından hangi tuşun ne işe yaradığını biliyorum şu anda. (Çok yol kat ettim, öyle demeyin.) Gerçi bu noktada oyunun bir kusuru da çıkıyor ortaya, o da oyunun kendini tanıtım aşaması, yani bir “training” modu…

Bir dövüş oyununda bu ayrıntı mutlaka bulunmalı bence çünkü bu olmadığı zaman şebek gibi ringe çıkıp ne yaptığınızı bilmeden eğlenmeye çalışıyorsunuz, hoş olmuyor. Evet, oyunun bir de alıştıktan sonraki faslı var… Bu tarzda lider olduğunu görsel olarak kanıtlıyor WWE 2k22 Güreşçilerin maç öncesi özel gösterileri çok kaliteli mesela ama gereksiz derecede uzun tutulmuş. Bir izliyorsunuz, iki izliyorsunuz, sonunda dayanamayıp direkt maça ışınlanmaya başlıyorsunuz. Bu andan itibaren de enteresan görüntülere şahit oluyorsunuz arka arkaya. Amerikan güreşini zaten tanırsınız uzaktan veya yakından… Burada görecekleriniz de orada olanlardan farksız. (Doğru düzgün oynayan biri varsa tabii ki.) Ringin her köşesini kullanıyor güreşçiler. Bu da yetmediğinde kapışmalarına ringin dışında devam ediyorlar. Etraftaki sandalyeyi, masayı, merdiveni vesaire kullanmak serbest. Şöyle de bir güzellik var ki sürekli aynı animasyonları tekrar tekrar görmüyorsunuz nerdeyse. Oyunun kabarık karakter listesindeki her oyuncunun kendine has, envaiçeşit hareketi var. Olay savunmaya geldiğindeyse zamanlama yeteneklerinizi ortaya çıkarmanız gerekiyor. Rakibiniz sizi yakalamışken ve kaldırıp yere çarpmaya niyetliyken, zamanında bir müdahaleyle olayı lehinize çevirebiliyorsunuz. Bu detayı doğru düzgün kullanmak için biraz alışmanız gerek yalnız çünkü zamanlamayı tutturmak hiç de kolay değil ama ne kadar erken veya ne kadar geç tuşa bastığınızı gösteren bir yardım da alacaksınız bir yandan, merak etmeyin. Güreşçilerin aldıkları darbeleri yüzlerine ve vücutlarına görsel olarak yansıtan detaylar da çok başarılı ayrıca. Aşırı dayak yiyen bir güreşçinin bir süre kendine gelememesi veya pozisyonun sertliğine göre darbe alan bir güreşçinin acı çektiğini gösteren animasyonlar çok şık detaylar.

WWE 2k22, içerik açısından da çok zengin bir oyun. Farklı şampiyona seçenekleri, farklı dönüş modelleri ve güreşçilerin sayısının değiştirilebildiği bir dolu seçenek, oldukça düzenli başlıklar halinde önünüze çıkıyor. Kariyer veya hikaye modu olarak değerlendirebileceğiniz, belli başlı güreşçilere ait hikayelerin anlatıldığı seçenekler de dikkatinizi yakalayacaktır eminim. Tabii ki bu kadar dolaşmışken mutlaka online modlara da bir göz atın. WWE 2K22, 170’in üzerinde güreşçiden oluşan etkileyici bir kadroya sahip. Brock Lesnar, Finn Balor ve Becky Lynch gibi günümüzün süper yıldızlarından The Rock veya Andre the Giant gibi klasik güreşçilere kadar her dönemin yıldızlarını seçebilirsiniz. Sadece bir sorun var ve bunun Visual Concepts’in değil, gerçek hayattaki WWE işinin hatası olduğunu vurgulamalıyız. Covid-19 salgını sırasında, WWE önemli yetenekler kaybetti, birçok güreşçiyi sözleşmelerinden serbest bıraktı ve 36’sı WWE 2K22’de yer aldı. Buna Keith Lee ve Mickie James gibi daha büyük isimler de dahil.

Bunu bir bağlama oturtmak için oyundaki tüm Royal Rumble oyununu bu güreşçilerle doldurabilirsiniz. Bu çok büyük bir sorun değil, sadece bu dizilişin lansman sırasında bile biraz eski olduğunu hissettiriyor. Bundan sonrası da dediğim gibi, WWE 2k22’in tarzınıza yatkın olup olmadığına bağlı. MyCareer modu da geri döndü ve MyRISE olarak yeniden markalandırıldı. Erkekler veya Kadınlar Klasmanında oynamanıza izin vererek, karma dövüş sanatları MMA deneyimi veya bağımsız diyarlarda yükselme gibi dört karakter geçmişinden birini seçebilirsiniz. Her yol benzersiz hikaye içeriği getiriyor ve 2K’ya göre MyRISE, elli saatlik oynanışa sahip. Bu hikayenin nasıl gelişeceği sizin seçiminiz, kahraman ya da kötü adam olmak. Bir WWE hikayesi için olağan kurnazlıkları bekleyebilirsiniz ancak nispeten MyRISE, MyGM kadar gelişmiş veya ilgi çekici değil. Eğer bir “wrestling” tutkunuysanız, ağzınıza layık bir oyunla karşı karşıya olduğunuzu bilesiniz; tabii ki kusurlarını görmezden gelebilirseniz…