Diplomacy is Not an Option de erken erişimde bizlerin beğenisine sunuldu. Özellikle atakip ettiğim bir oyundu. Son yıllarda popülaritesini kaymetmiş bir oyun türü olsada benim gibi yaşlı kurtların hala ilgisini çekmeyi başarıyor. Diplomacy is Not an Option uygun bir savunulabilir şehir inşa ederken, vatandaşlarınızı yönetirken ve asker toplarken, yakında kapılarınızda bulacağınız düşmanları aramaya devam etmeniz gerekir. Duvarlarınıza saldıran kadar düşmandan oluşan ordularla kalenizi ve halkınızı savunmak için fizik yasalarını göz önünde bulundurmalısınız. En savunulabilir kaleyi yaratırken silah yörüngeleri, öldürme bölgeleri ve geri dönüş pozisyonlarının tümü dikkate alınmalıdır, bununla birlikte askerlerinizi açlıktan ölmeden ve sizi savunmasız bırakmadan önce beslemeniz gerekir.

Bu oyunu kısmen gerçek zamanlı strateji, kısmen şehir kurma ve kısmen kule savunması yapan şey istikrarlı bir ekonomi oluşturmaktır. Hangi binaları inşa ettiğinizi, onları nereye inşa ettiğinizi ve vatandaşlarınızı nasıl besleyip mutlu ettiğinizi yönetmek, evinizi savunmada ne kadar yetenekli olduğunuza bağlı olacaktır. Ancak, bu savunmayı nasıl oluşturacağınız konusunda birkaç farklı seçenek sunuyor. Haritanın ortasına yerleştirilmiş ve başlangıçta her taraftan ortaya çıkmış olan yabani belediye binanızın, bir sonraki dalga gelmeden önce inşa edebileceğiniz kadar çok sayıda savunma kulesi, kapısı ve mazgal duvarı ile çevrelenmesi gerekiyor. Bu dalgalar kalın ve hızlı gelir, giderek saldırganlaşan düşman kuvvetleri sonunda yüzlerce ve binlerce birime ulaşır, ta ki etli nehirler gibi binalar arasında akıp, dalgalar gibi savunma hattınıza çarpana kadar. Savaşlar desen tam sorun.

Yendiğim ordular tamamen yok olmuyorlar. Savaşı kaybetseler de kurtulanlar kaçıyor. Sonra düşman topraklarda olduklarından yavaş yavaş eriyorlar. Ama bu arada şehirlerini vs. man gerekiyor. E, ordu dediğin de hava yemiyor. Onları kovalarken devamlı masraf yapıyorum. Bir yandan şehirleri berkitmem için de para gerek. Tam bunlarla uğraşırken yıllardır içten içten rüşvet yedirip artık gel bana topraklarını ver diyeceğim bilmem ne beyliğinin başındaki kayınpederim ölmesin mi? Yerine geçen oğlunun da bana sempatisi düşük. Adama yaptığım tüm yatırım işte böyle gitti! kuşatabiliyorlar. Oyunda deli gibi detay var. Bir sürü alt menü, öğrenmeniz gereken unvanlar, yapabileceğiniz onlarca uzun dönemli manevra ve hesap arasında dolanıp duruyorsunuz. Karakterlerin özellik detayları, sizin gelişim ağacınız, yaptıklarınızın uzun dönemli etkileri vs. derken aslında bu oyun tam bir cadı kazanı.

O yüzden onları kovalaAncak oyunun varyasyon eksikliğini, zorlayıcı oyuna ince ayarlanmış ve kazı kazan kartı benzeri yaklaşımıyla telafi ediyor. Karikatürümsü düşük poli görseller ve güçlü ses efektleri, genişleyen kalenizi inşa etmeyi, kafatasınızın derinliklerinde bir yerde bir kaşıntıyı kaşımak gibi, defalarca tekrarlanacak karşı konulmaz bir zevk haline getiriyor. Kulelerinize birkaç arbalet kohortu atamak ve onların yaklaşan öfkeli köylü dalgasını zahmetsizce yok etmelerini izlemek yatıştırıcıdır, özellikle kirli bir halı parçasının hovardasını yavaşça itmek ve enkazın çatırdamasını duymak gibi zihin için serin bir merhemdir. şehir kurma döngüsü için diğer strateji oyunlarının kültürel ve politik oyunlarından vazgeçiyor, benzeri türdeki oyunlardan ayrışıyor. Her vergi politikası değişikliğini terleten biri olarak hoş bir değişiklik. İşçiler yaratmak için evlere, herkesi beslemek için böğürtlen ve balıklara, her şeyi inşa etmek için kereste ve taşa, ara sıra vebalı cesetleri gömmek için mezarlıklara ve mezar kazıcılara, bir orduya, gözetleme kulelerine ve onlara savaşma şansı verecek kadar yüksek duvarlara ihtiyacınız var.

Dalgaları ile kendi mızrakçılarınız, okçularınız ve ara sıra uzaydan gelen lazer ışını arasındaki kaçınılmaz savaşlardır. Diplomacy is Not an Option’ın dalga tabanlı hayatta kalma modu, özellikle büyük bir isyancı grubu şehrinize doğru ilerlerken size üç dakikalık bir uyarı verir. Elbette kararlar üzerinde durmak için zamanı duraklatabilirsiniz, ama beğenin ya da beğenmeyin, duvarlarınızı yıkmak ve kapılarınızın dışına sıkışmış köylüleri öldürmek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklar. Neyse ki, merkezi kaleniz için savaşçı olmayan her kaçışı otomatik olarak yapan bir tahliye düğmesi var.