Böylesine efsaneleşmiş bir ismin en son çıkan oyununu anlatmaya başlamadan evvel, Star Wars ismine ve o ismi efsaneleştiren George Lucas’a değinmeden edemeyeceğim. İlk Star Wars filmi yayınlandığında (yıl 1977) çoğumuz daha dünyada bile değilken, George Lucas isimli dahi kişilik hayal dünyasında bu muhteşem evreni oluşturmuştu. Yapmış olduğu bir söyleşide tüm Star Wars evrenini ve tüm filmlerin senaryolarını daha en başında hayal dünyasında oluşturduğunu belirten Lucas belki de kendi hayallerinin ötesinde bir fenomenin ilk tohumunu attığının farkında değildi. Sonuçta sadece bir seri film değildi Star Wars. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ekonomik ürünlerinden de biriydi. Filmlerin yakaladığı başarıdan sonra içindeki hayal gücünün etkisi ile 1982 yılında Lucasarts stüdyolarını kuran George Lucas, 1990 yılında ilk Star Wars oyununu dijital dünyaya sundu (Star Wars Episode 1: The Phantom Menace Lucasarts Stüdyoları tarafından geliştirilen ilk Star Wars oyunu olmuştur). Daha sonra sayısız Star Wars oyunu biz oyun severlerin beğenisine sunulmuştur. Ancak bunlardan özellikle Star Wars Galaxies serisi ve Star Wars: The Knight of the Old Republic oyunları son yılların olmazsa olmaz türü olan MMORPG türünde olması nedeniyle apayrı bir yere sahiptir. İşte bizde yine bu türde olan ve Star Wars efsanesinin en son halkası olan Star Wars: The Old Republic evrenine doğru bir yolculuğa çıkacağız. Işın kılıçlarınızı hazırlayın, bu evrende çatışma çok sert geçecek…

Öncelikle Star Wars: Squadrons ile ilgili ilk haberler geldiğinde oyunu geliştirecek firmanın kim olacağını çok merak ediyordum. Çünkü belki de en iyi Star Wars oyunlarından biri olan Star Wars Galaxies’in Sony Online Entertainment tarafından nasılda hüsrana dönüştürüldüğünü hatırlıyordum. Nitekim daha önce de Star Wars Battlefront II gibi kaliteli bir Star Wars deneyimine sahip olan firmanın elinden başarılı bir yapımın ortaya çıkacağını tahmin edebiliyordum. Ama ana fikrimi şimdiden söyleyeyim. EA desteğini alınca tadından yenmeyecek bir oyun olmuş diyebilirim. Gelelim bu yapımın derinliklerine biraz daha inmeye. Şunu bilmelisiniz ki Star Wars: Squadrons bir hayli heyecanlı. Birçok görevde kolay kolay nefes alamaz ve birçok zaman ölümle burun buruna gelirdiniz. Oyuna sis indiğinde burnumuzun dibini görmekte zorlanacak peşimizden gelen düşman uçaklarından nasıl kaçacağımızın hesabını yapmamız gerekecek. Bir hayli iyi gözüken ve oynanışı bayağı etkileyecek olan bu yeni özellik, oyunun gerçekçiliğine de katkıda bulunuyor. Bu büyük özelliğin dışındaysa ortada yine son derece hızla oynanan bir uçak savaşı var. Görevlerde Fleet Battles’da maç kazan, X-Wing ya da TIE Fighter bol bol it dalaşına girip yere yakın olmamız gereken anlarda da farklı bir heyecan duyuyoruz.

Hikayemizin Star Wars filmleri ile pek yakın bir ilişkisi yok, zira bu oyunda zaman dilimi olarak filmlerin geçtiği dönemden yaklaşık 3500 yıl kadar geçmişteyiz. Dolayısıyla bu oyunu oynamış olanlar için tanıdık mekan ve karakterler görebilirsiniz. Star Wars: Squadrons oldukça başarılı grafiklere sahip diyebilirim. Özellikle çevre etkileşimi ve oluşturulan gerçekçi uzay ortamı size bir Star Wars oyunundan çok bir Star Wars filminde başrol oyuncusuymuşsunuz hissi veriyor. Harika patlama efektleri, göz alıcı renk ve ışın paletleri, detaylı karakter modellemeleri ile genel olarak Star Wars: Squadrons grafik olarak çok harika bir dokuya sahip. Grafiksel olarak söylenebilecek tek olumsuzluk bazı karakter modellemeleri ve ortam kaplamalarında yaşanan anlık sıkıntılar diyebilirim. Ama bu kadar kusur kadı kızında da olur diyoruz ve grafik konusunu kapatıyoruz:)

Önce müziklerden mi başlasam yoksa seslerden mi? Sanırım seslerden başlamak gerek çünkü Star Wars: Squadrons ses konusundaki başarısı ile beni çok şaşırttı. Bir kere metin olarak tanıdığımız lerin dile gelmesi bile ses olarak Star Wars: Squadrons sınıfı geçmesini sağlarken bir de bu karakterler için yapılan mükemmele yakın seslendirmeler işin baharatı olmuş. Gerçekten özellikle vurgulandırmalardaki başarı ve seslendirme ekibinin kalitesi daha ilk başta göze çarpıyor. Müzikler açısından ise sanırım kimsenin olumsuz bir şey söyleyebileceğini sanmıyorum. Sonuçta bir Star Wars fenomeni…

Son olarak oynanabilirlik yada oynanış sistemine değinmek gerekirse, bu konuda da en başarılı Star Wars oyunlarından biri. Oyun modları açısından şu an üç farklı mod bulunuyor. Story modunda hikayede yer alan kurguya dahil olabilir, Dogfight ile oyunun ana teması olan it dalaşı heyecanını yaşayabilir ya da Fleet Battles ile büyük çaplı savaşların parçası olabilirsiniz. Büyük çaplı dediğim 50vs50 gibi düşünmeyin fakat iki farklı squadron’un birleşip rakibe oynadığı görev bazlı bir yapı sizi bekliyor. Gerçek bir uzay savaşı hissiyatını iliklerinize kadar yaşamanız olası. Önde küçük saldırı gemileri, arkasında orta boy Corvette  Raider gemiler son olarak ise Frigate Cruiser gemileri düşürmeye çalışıyorsunuz. Yapı size biraz moba gibi gelebilir. Yapay zekanın yönettiği küçük saldırı gemileri dahil müthiş keyifli bir mod. Bu moda girmeniz için önce tutorial kısmını oynamanız ve genel pilot seviyenizin Rank beş olması gerekiyor. Genel bir değerlendirme yaparsak Star Wars: Squadrons serinin başarılı oyunlarından biri. Özellikle mükemmele yakın ses ve müzikleri, kaliteli oynanış sistemi ve başarılı grafikleri ile mutlaka oynanacaklar listesine üst sıralardan giren Star Wars: Squadrons, bu tür oyun severlerin ve serinin fanatiklerinin, hatta seriyle tanışmak isteyenlerin iyi bir alternatif olabilir.

Playstore’a Katkılarından Dolayı Teşekkür Ederiz.

• Uygun Fiyat ve Taksit Avantajları ile
• Star Wars: Squadrons: https://www.playstore.com/urun/star-wars-squadrons