Korku İle İmtihanı…

Gençliğimizde tanışmıştık Resident Evil evreniyle. Korkularımızın sözlük anlamıydı kankası Silent Hill ile birlikte. Ama onun kadar derin bir öyküden ziyade intikam ve hayatta kalma olgusuna odaklanmıştı. Öyle bir içine çekmişti ki bizleri, korkudan zevk alan mazoşist bir ruh haline bürünmüştük. Derken zaman hızla akıp geçti. Seri ise ilk 3 oyun ile zirveye çıktıktan sonra biraz Capcom’un biraz da yeni jenerasyonun mantalitesi değişmiş, Resident Evil kavramı çok satan oyun aç gözlülüğüne yenik düşmüştü. Capcom seriyi hareketlendirmiş, korkuyu bir kenara bırakıp aksiyonu hikayenin merkezine koymuştu. Vahşi kapitalizmin çarkları yine değer yargılarını ezip geçmişti. Resident Evil serisi üçüncü oyundan sonra birçok farklı türde oyunla devam etmiş ama hiçbiri o seki havayı o eski oyuncularına hissettirememişti. Ve serinin en son oyunu olan Resident Evil 7 duyurulduğunda artık az bir umudu kalan kemik kitle acaba bu sefer özüne dönecek mi diye hayal etmeye başlamıştı. İlk açıklama Capcom’dan gelmiş ve yeni bir ekiple serinin özüne layık bir yapım geliştirdikleri söylenmişti. Peki, Capcom’un bu korku ile imtihanı zaferle mi yoksa hüsranla mı sonuçlandı.

Ethan’ı kontrol eden oyuncu ıssız bir eve gelerek Mia adlı kayıp eşini aramasıyla başlayan bu bölümde ipuçlarını toplamak, çıkan engellere karşı mücadele etmek, gizemli sırları keşfetmek için çaba göstermesi söz konusu. Oyundaki hikaye ile ilgili detayları vermeden heyecan dolu ve sürükleyici olduğunu söylemek istiyoruz. Ethan genel anlamda sıradan bir karakter ve özel yetenekleri yok. Bu yüzden hayatta kalabilmek için tabanca, balta, patlayıcı ve motorlu testere gibi farklı silahlarla tanışması ve kullanması gerekiyor. Akışında Alien: Isolation’daki hayatta kalma tarzını hissettiğimizi söyleyebiliriz. First Person görüş olsa da elbette bu, Resident Evil 7’nin “Survival Horror” türünü değiştirmiyor; aksine daha fazla pekiştiriyor. Sürekli gergin bir atmosfer, atmaktan çekineceğiniz adımlar ve kan. Bildiğiniz gibi daha önceki oyunlarda karakterlerimizin hareket kabiliyetleri arttırılmıştı. Yani zombilerden kıvrak hareketlerle sıyrılabiliyorduk. Resident Evil 7’de ise resmen akıyoruz. Zombileri hem alt edebiliyor hem de yeri geldiğinde kaçmayı başarabiliyoruz.

Hiç şüphe yok ki herkesin hem fikir olduğu konu Resident Evil 7’nin grafiksel olarak serinin en iyi oyunu olduğudur. Oyun 60 fps değerinde akıcı biçimde ilerleyip ani yavaşlamalar yaşatmıyor. Bulunduğunuz ortamın gerçekçi biçimde yansıtıldığını ve abartı renklerle grafiklere yer verilerek sistemin zorlanmadığını görüyorsunuz. Gerçekten de Capcom bu konuya çok önem vermiş. Zombi tasarımlarındaki büyük emek, çatışma ve patlama anlarındaki efektler çok başarılı olmuş. Yine de özellikle atmosferin başarı ile hissettirilmesi, ana karakterlerin mükemmele yakın tasarlanması göze alınınca oyun tam bir şölene dönüşüyor. Geliştirme süreci 2014’te başlamış olan oyunun bir diğer artısı kullanılan son nesil RE Engine oyun motorunun aynı zamanda VR sanal gerçeklik desteği içermesi. İlk sene boyunca VR sanal gerçeklik deneyimi için sadece Sony PlayStation VR kullanılabiliyor olacak. Bu yüzden gerçek anlamda titreme derecesinde korkuyu yaşamak isteyenler Sony PlayStation VR almak için sıraya girebilirler. Oyunu en baştan sona kadar VR gözlükleriyle oynayabilirsiniz. Aynı zamanda başınızı hareket ettirdiğinizde otomatik olarak görüş açınız değişiyor. Resident Evil 7’nin en başarılı yönlerinin başında etkileyici sesleri geliyor.

Her bir karakterin kişiliğine uygun şekilde seslendirilmesi ayrıca yaratıkların cüssesine uygun tonlamalarda efektlere sahip olmaları çok fazla emeğin ürünü. Çevre etkileşimleri, silah efektleri ve aksiyona uygun müzikleri ile Resident Evil 7 kulaklarımızın pasını siliyor. Çok garip zombilerin tasarlandığı oyunda bu kadar yoğun efektleri başarı ile koordine etmek konusunda iyi iş çıkarılmış. Genel olarak bakıldığında kemikleşmiş Resident Evil hayranları açısından Resident Evil 7 bulunmaz bir nimet. 10 saatin üzerinde hikâye moduyla dgönülleri fethedecek olan yapım beni eski günlere döndürmeyi başardı. Tek dileğim yapımın layık olduğu ilgiyi görmesi ve Capcom’a biz oyun severlerin aslında nasıl bir Resident Evil istediğimizi duyurması olacak.