Eğlence Parkı’na Gidiyoruz…

Eğlence parkı simülatörü severlerinin beklediği iyi oyun sonunda piyasada. Ama sizi güzel grafikler, farklı görevler ve muhteşem bir oyun bekliyor. Hayal kırıklığına uğradığınızı biliyorum. Çok mu övdüm oyunu. Fakat böyle deyince gözünüzünde oyunu çok abartmayın, eğer simülasyon oyunlarından hoşlanmıyorsanız. Çünkü oyun o kadar iyi bir şekilde dengelenmiş ki, hem rahatsız etmeyecek seviyede detaylandırılmış park yönetimi bulunuyor, hem de bir o kadar yüzeysel, basit tarza bir yönetim karşımıza çıkıyor. Ticari taktikler, koşulsuz müşteri menuniyeti ve koşulsuz müşteri sömürüsü konuları üzerinde yoğunalaşabileceksiniz. Tutorial’ı (eğitim) bir izleyin, menüler ve Coaster inşaası hakkında temel bilgiler bu kısacık tutorial’da bulunuyor.

Oynamaya başladığımda oyuna alışmam hiç zamanımı almadı.  Size verilen şekilde coaster’lar inşa etme, belirli bir zamanda belirli miktar para kazanma falan gibi. Yani değişen pek bir şey yok. Bu oyuna yeni başlayanlar, daha önce bu tarz görevler oynamadıklarından eğleneceklerdir. Oyun içerisinde park yönetimi dahilinde hem eğlence araçlarınızı, hem park içinde bulunan mağazaları, yiyecek standlarını, hem de ihtiyaç temelli binaları yönetebiliyorsunuz. Çeşitli yaş gruplarının kendi yaşına, boyuna ve kilosuna uygun olarak hareket ettiği parkınızda bu sayede ziyaretçiler arasında gerçekçilik had safhaya çıkıyor. Örneğin gençler genelde grup halinde veya kız/erkek arkadaşlarıyla parkınızda dolaşırken küçük çocuklar annesinin elini kesinlikle bırakamıyor. Yaşlı kesim ise daima büyük trenlere bakarak “biz sizin yaşınızdayken…” muhabbetleri yapıyor ve daha “hafif” oyuncaklarınıza binmekle yetiniyorlar. Sadece yaşa göre de değil, “Rollercoaster” olarak adlandırılan hızlı trenlere binmek için boyunuzun da belli ölçüleri tutması gerekiyor; tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi.

Bölümlerden sıkıldığınız zaman, kendi senaryolarınızı yaratabileceğiniz bir editör mevcut. Kullanması kolay olmasının yanında, sizlere fazla özgürlük sağlamaması pek hoş değil. Sadece para miktarları gibi ana detaylar üzerinde oynama yapabiliyorsunuz. Özgürce senaryo yaratamıyorsunuz. Bu da demek oluyor ki, yaratacağınız en iyi senaryonun bile, asıl senaryolardan pek bir farkı olmuyor. Bu nedenle pek öyle dokunulacak bir özellik değil. Ama bölüm yaratmak için eklenen editör, uğraşmak için eğlenceli olabilir. Oyun senaryoları ilk kez başladığında bize verilen görevlerin yalınlığı hemen göze çarpıyor. Şu tarihe kadar şu kadar insanı parkında ağırla ve reytingini şu seviyeye çıkart. Bu görevleri yerine getirmek çok da zor değil, aslıda kolay bile denilebilir. Ortalama bir oyuncunun oyuna alışması 25-45 dakika arsında değişecek ve ilk saatin ardından parkı düzenli yapılandırmak, ticari taktikler, koşulsuz müşteri menuniyeti ve koşulsuz müşteri sömürüsü konuları üzerinde yoğunlaşabileceksiniz.

Grafikler yine konuşmuş diyebilirim. Grafikleri bu çaplı oyunlar için en iyi kalitede. Bundan daha iyi grafikli simülasyon oyunu yok gibi bir şey. Her yeni oyunda sürekli geliştirmeye giden şirket bu seferde bu işi başarmış gibi gözüküyor. Multiplayer sistemi sağlam bir kaç arkadaşınız ile gerçekten zevki çıkacağına eminim. Tabii ki herkesin oyunu iyi kavramış olması lazım. Yoksa sıkıntı yaşayacağınızı düşünüyorum.  Genel olarak bakıldığında Planet Coaster gerçekten çok iyi bir oyun olmuş. Frontier Developments’ı bu konuda cidden tebrik etmek lazım çünkü Planet Coaster bir eğlence parkı yönetiminde yapılacak ne varsa bizlerin beğenisine sunmuşlar. Eğer bir nebze bile olsa oyun parkı işlerine, simülasyon oyunlarına merakınız varsa bu oyunu alın oynayın. Kesinlikle değer.