Uygarlıklar Yeniden Canlanıyor…

Strateji türü denildiğinde akla gelen beş oyundan birisi kuşkusuz Civilization serisidir. İlk oyunu piyasaya sunulduğunda birçok oyun sever henüz çocukluk yaşlarındaydı. Zaman geçtikçe seri haline dönüşen yapım sayısız ödülle kendini taçlandırıyordu. Serinin 5. oyunu olan Civilization 5 (ismiyle malum) yaklaşık 6 yıl önce bizlerle buluştuğunda birçok eleştirmen tarafından serinin en iyi olarak tanımlanıyordu. E haklarıda var yani, gerçekten oldukça başarılı bir yapımdı. İncelemesini yapacağımız oyun ise serinin altıncı oyunu Civilization VI. Yenilikçi olmayı vadeden yapım bakalım bu iddiasını başarabiliyor mu…

Öncelikle Civilization serisi strateji türünün hayranları için bile oldukça profesyonel bir oynanış sistemine sahiptir. Bu yönüyle zaten kısıtlı bir kullanıcı kesimine hitap eden yapım hayranlarının beklentilerini dikkate alarak her dönem kendini geliştiren bir stratejiye odaklandı. Özellikle geri dönüşlere oldukça önem veren geliştiriciler bu yönde önemli adımlar atmış. Her şeyden önce Civilization VI hiç olmadığı kadar kültür, diplomasi, sanat ve ticarete odaklanıyor. Belki de bir strateji oyunundan çok daha derin bir kurguyu bizlere sunuyor. Özellikle kültür sanat konusunda getirilen yenilikler ve detaylar tahminlerin oldukça ötesinde. Civilization VI’da oynanabilir uygarlıklar olarak Amerika, İngiltere, Mısır, Japonya, Çin, Fransa, Brezilya, İskitler, Almanya, İspanya, Hindistan, Kongo, Norveç, Yunanistan, Roma, Sümerler, Arabistan ,Rusya ve Aztek bulunuyor. Osmanlılar veya Türkler şeklinde bir uygarlık bulunmuyor.  Kültür bir milletin ana damarlarından biridir. Bunu en çok hissedeceğiniz oyun artık Civilization VI. Çünkü bu konuda o kadar detaylı bir yapı söz konusu ki bir oyunun kaderini bile etkileyecek düzeyde. Gerçekten de kültür ve sanatta yapacağınız gelişim sayesinde oyunun kaderini değiştirebiliyorsunuz. Uygarlığınızın kültürel saygınlığı ne kadar çok gelişirse diğer uygarlıklar üzerindeki baskınlığınız ve etkiniz de o kadar fazla oluyor. Böylelikle bir nevi kültür ve sanatınız ile diğer uygarlıklar üzerinde görünmez bir baskı kurarak emellerinizi yerine getiriyorsunuz. Tabi bunu yapmak sanıldığı kadar kolay değil. Gelişim ağacında ilerleyebilmek için yeni eklenen bir çok sanat eseri binasını etkili bir şekilde kullanmanız gerekiyor. Bu binalar seçtiğiniz uygarlığa göre farklı etki ve görsellik sunuyor.

Civilization VI da bizleri karşılayan bir diğer önemli yenilik ise geliştirilmiş diplomatik ilişkiler. Artık uygarlıklar arası iletişim çok daha kolay ve etkili şekilde yapılıyor. Bu bağlamda ülkeler arası diplomasinin kilit taşı olan diplomatlar da kendilerini fazlasıyla gösteriyorlar. Daha çok diğer ülkeden bilgi akışı şeklinde kendilerini gösteren diplomatlar modern dünyanın bir gereği olarak oyunun temelinde yer ediniyorlar. Diğer uygarlıklar ile ilişki kurmak daha iyi olmuş. Eskiden sadece -neredeyse- Open Borders’tan ibaret olan ilişkileri geliştirmişler. Diplomatik temsilci gönderme, daha detaylı ticaret yapabilme gibi özellikler gelmiş. Civilization VI’da yapılan değişikliklerde oyuncunun oyun ile, harita ile, diğer hükümdarlar ile daha fazla etkileşim içerisinde olması amaçlanmış. Yapacağınız her hamleyi gerçek bir strateji oyununda olması gerektiği gibi yapmadan önce iki defa düşünmeniz, sonuçlarını değerlendirmeniz gerekiyor. Bu sebeple oyunda otomasyon ciddi bir şekilde azaltılmış. Bu değişiklikler kimi oyuncuların hoşuna gidebilirken kimi oyuncuların ise gitmeyebilir. Oyunda din öyle çok da etki eden bir şey değil. Halkın mutluluğu veya düzeni için tamam ama global anlamda büyük bir etkisi yok. Dinle birlikte bir de Faith Point denen bir yapı getirmişler. Bu İnanç puanları ile misyonerler yaratabiliyor hatta şehrin şartları uygunsa üniversite bile kurabiliyorsunuz. Son oyunda şehirlerimizin sınırları, şehrimizin nüfusu arttıkça ve kültür seviyesi yükseldikçe genişliyordu. Bu oyunda da aynı yapıyı kullanmışlar ama bu sefer şehrin genişlemesi daha büyük önem taşıyor. Şehir sütunu, tahıl ambarı gibi yapılar şehrin içine kuruluyor ama diğer tüm yapılar şehrin sınırları içerisinde kalan alanlara kuruluyor.

Oyunun grafikleri ilk başta özellikle Civilization V ile karşılaştırıldığında animasyon bir izlenim yaratsa da bir kere bu grafiklere alıştıktan sonra o izlenim yerini beğeniye bırakıyor. Oyunda harita artık çok daha canlı, en ufak birimlerin bile temsil ettiği uygarlığa dair izler taşımasına özen gösterilmiş. Yapılan değişikliklerin birçoğu haritayı çok daha stratejik kılıyor. Bu değişikliklerden ilki yayılan şehir sistemi. Oyunda bulunan yeni dünya harikası yapıların sunmuş olduğu göz kamaştırıcı zarafet kendisini fazlasıyla hissettiriyor. Kimi zaman bu muazzam yapılara bakakalıyorsunuz. Oyunun işitsel öğeleri de fazlasıyla tatmin edici. Zaten ana oyunun tema müziğinden tutunda menü müziklerine kadar oyunun dokusuyla birebir örtüşen ezgiler söz konusuydu. Son sözlere gelecek olursak, Civilization VI  parasının hakkını sonuna kadar veriyor. Serinin hayranlarının kaçırmaması gereken bir oyun olmuş.