Sınırsız Eğlence, Soluksuz Şamata…

İlk oyunu yaklaşık iki yıl önce bizlerle buluşan Electronic Arts’ın eğlenceli kule savunma oyunu türündeki yapımı olan Plants vs Zombies: Garden Warfare, bir seriye dönüşmenin vermiş olduğu başarıyı en iyi şekilde kullanarak ikinci oyunu ile oyun severlerin beğenisine sunuldu. İlk oyunun elde etmiş olduğu başarılı satış grafikleri ve taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanmış olması ikinci oyunun geleceğinin habercisiydi. Aradan geçen sürede yapımcıların işlerine ne denli sıkı çalıştıklarını sızan haberlerden duyuyorduk. Nihayet geçtiğimiz günlerde bizlerle buluşan Plants vs Zombies: Garden Warfare 2 tüm ilgiyi üzerine çekmeyi başardı.

Açıkçası ilk oyunu piyasaya sürüldükten bayağı sonra oynamış biri olarak ikinci oyunun hangi konuda iyileştirmeler barındırması gerektiğini düşünmeye başlamıştım. Benim için sürenin kısa oluşu ilk oyunla kıyas yapmamı bir nebze olsun kolaylaştırdı. Hemen en başta belirtmek gerekirse oyun kesinlikle ilk oyunun üzerine fazlasıyla yenilik getiren bir yapıda tasarlanmış. İlk oyunda yer alan bir çok öğe daha da geliştirilerek zenginleştirilmiş. Ayrıca olmasını istediğimiz co-op split screen gibi yenilikler de oyuna eklenmiş. Şimdi diğer yönleri ile de oyunu irdelemeye başlayalım.

Plants vs Zombies: Garden Warfare 2 oyunun türü hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse oyun mobil platformlarda da oldukça ilgi ile oynanan bir kule savunma türünü ana ekseninde barındırıyor. Mobil ortamda daha çok iki boyutlu bir oynanış bize sunulsa da oyunun ana platformlardaki yapısı tps türünde. Oyunda bitkilerin oluşturduğu bir grup ve zombilerin oluşturduğu diğer grup yer alıyor. Amacımız karşı tarafın taaruzunu bertaraf etmek aslında. Oyunun açılış sekansı da bu sistematiği yeni başlayan oyunculara tanıtmak amaçlı bir tutorial bünyesinde barındırıyor. Bir ay çekirdeğini kontrol ettiğimiz bu kısa bölümde dalga dalga gelen sevimli zombileri yok edip sokağın sonuna ulaşmaya çalışıyoruz. Böylelikle oyunun ana sistematiğini de kolaylıkla kavramış oluyoruz.

Bu kısa alıştırma bölümünün ardında bizi devasa bir evrenin arka bahçesi karşılıyor. Aynı zamanda oyunun ana menüsü olarak da tasarlanmış bu dinamik ortamda istersek menüler arası gezinti yapabiliyor, istersek de etrafta olan kaosa bodozlama dalabiliyoruz. Oyunun modlarından kısaca bahsetmek gerekirse oyunda tek kişilik oynanış modu, co-op modu, split-screen modu başta olmak üzere 24 kişiye kadar destekli çoklu oyuncu modu da bulunuyor. Ayrıca oyunun en çok hoşuma giden yönü yaklaşık 14 farkı sınıftan karakteri kullanımımıza sunmuş olması oldu. Gerçekten de yeni oyundaki sınıfların çeşitliliği bir hayli fazla. Oynanışa direk etki edecek düzeyde farklılaşan bu sınıflarda karakter seçimi yapmak bir hayli zamanınızı alacağa benziyor.

Açıkçası yapımcıların zenginleştirdiği bir diğer husus da haritalarda kendini gösteriyor. Zaten oldukça hareketli ve karmaşık bir oynanışa sahip olan yapım farklı ve birbirinden renkli ortamları iler birlikte kendisini uzun süre oynatacağa benziyor. Tek düzelikten sıyrılmak bakımından bu kadar çeşitlilik ve zengin içerik oyunun en dikkatimi çeken yönü oldu.

Oyunda seçtiğiniz sınıfa göre oynanış dinamikleri de bir hayli farklılaşıyor. Zaten zombi veya bitkiyi tercih ettiğinizde ana sistemaitk başlı başına farklılaşıyor. Bunun yanı sıra her bir ana grubun altındaki farklı sınıflar ve birimlerin kabiliyetleri ve oynanışları oldukça farklı. Örneğin bir ay çekirdeğini kontrol ettiğinizde çekirdek tanelerini ana silah olarak kullanırken bir asker sınıfını seçtiğinizde tüfeğinizi kullanmaya başlıyorsunuz. Ayrıca her sınıftaki birimin ikincil ve üçüncül hamleleri de mevcut. Belli sürede kendini yenileyen bu yan saldırı ya da savunma hamleleri oyunun kaderini ciddi manada etkiliyor.

Şunu net olarak söyleyebilirim ki yapım bir önceki oyunun görsel başarısını cilalayıp bir üst noktaya taşımış. Oyundaki renk cümbüşü tahminlerinizin çok ötesinde. Ancak bu karmaşık ve çok hareketli ortam hiçbir zaman sizi rahatsız edecek düzeye çıkmıyor. Kendi içerisinde oldukça tutarlı öğeler barındıran atmosfer oyunun genel temasına oldukça uyumlu tasarlanmış. Son olarak işitsel noktada da oyunun bir hayli başarılı olduğunu söyleyebilirim.

Plants Vs Zombies: Garden Warfare 2 son dönemlerde oynadığım en eğlenceli yapım diyebilirim. Özellikle split-screen özelliği sayesinde her kesime hitap eden bir oynanış sizleri bekliyor. Zengin oyun modları ve geliştirilmiş sınıf seçenekleri ile türünün ender örneklerinden olan yapım cıtayı biraz daha yukarı çıkararak yılın sürprizlerinden birisi oluyor.