Ringler Sizi Bekliyor…

Retro havası, müthiş müzikleri, akıcı oynanışı ile bir boks simülasyonu oyunu oynamaya ne dersiniz? Retro bir tarza ve görünüşe sahip olan Punch Club, olabilecek en basit halde satışa sürülmüş; kısa ve oyuncuyu yormayan bir senaryo ile bizleri eski günlere götürüyor. Retro oyun yapmayı sadece grafikleri 8-bit’e indirerek kendilerini sınırlamak olarak görüyorlar ve bu yüzden belki de onlarca oyun heba oluyor. Geliştiriciler o eski oyunları oynatan şeyin grafiksel hali değil, güzel bir oyun dizaynı olduğunu anlamıyorlar, ya da anlamak istemiyorlar. Oyunun cidden anlatılacak çok yönlü bir oyun; eski platform oyun mantığında yapılmış ve bunun hakkını verebilmiş olması ise en büyük artısı.

Benim gibi 80’lerde çocuk olanlar boksu Rocky ile sevdik. Bize kazanmayı, asla pes etmemeyi öğretti. Bütün bunların yanında bize boks sporunu da aşıladı. O yıllarda boks sporu bu filmle daha da çok sporcu kazandı. Giderek büyüyen bir spor dalı oldu. Öncelikle oyunun hikâyesinden bahsetmek istiyorum. Oyunun başında boksör olan babanız öldürülüyor ve “sen benden daha iyi olmalısın ve zamanı geldiğinde öcümü almalısın” diyor sen büyüyorsun ve boksör olmaya karar veriyorsun.

Punch Club’da işe gidip çalışmak, eve yemek getirmek, o yemekleri yiyip işe tekrar gitmek, işten kazandığın paralarla vücut geliştirme salonunda kendini geliştirmek ve dövüşlere katılıp kazanmak gerekiyor. Oyunda antrenmanları ciddiye almak lazım. Çünkü iyi çalışmadan maçlara çıktığımızda çabuk yoruluyor ya da güçsüz kalıyoruz. Bu durum sonucunda kariyerimiz başlamadan bitebiliyor. İlerledikçe daha iyi bir boksör oluyoruz. Antrenman sahamız değişiyor, giydiklerimiz değişiyor, yeni objeler açılıyor ve dünyanın bir numarası olmaya daha çok yaklaşıyoruz. Vurucu kısmı oynanışı olsa da, sunum da üst kalite olması. 8-bit olmasına rağmen her şey öylesine detaylı ve atmosferi yansıtmak adına uğraşlı ki, gördüğünüz atmosfere nasıl bu kadar çabuk bağlandığınıza inanamazsınız.

Punch Club’ın aşırı kötü günler çok hızlı geçiyor, gücün, kondüsyonun ve çevikliğin çok hızlı düşüyor sen bu düşüşün üstüne mükemmel düzenli bir şekilde çalışmayı koymazsan bir günde bütün çalıştığın boşa gidiyor. Yani kusursuz bir şekilde yapman gerekenleri yapmazsan hemen düşüşe geçiyorsun ve bu böyle yavaş falan değil bildiğin pat diye aşağı çekiyor. Yetenek geliştirme ağacında bir kaç yetenek var kaslarını sabit tutturmaya. Oyun güzel pixel based, point click güzel örneklerinden diyebiliriz. Gözüme çarpan birkaç eksilerden de bahsetmeden olmaz. Çok ufak eksiler aslında ama oyun keyfinizi bazen etkileyebiliyor. Mesela yapay zekada ufak aksaklıklar çıkabiliyor.

Oyunun teknik yönlerine gelirsek grafikler konusunda oyunun tarzından uzaklaşmadığını söyleyebiliriz. Oyunun müziklerinde de yine retro temasına sadık kalınmış. Yer yer gaza getirici eski müzikler, oyunun atmosferini daha da güçlendiriyor. Bölüm yüklendikten sonra bu animasyonları geçme şansımız olsa da, 80’li yılların oyunlarında bir parçası kalan oyuncuların, bu animasyonları kolay kolay geçeceğine ihtimal vermiyorum. Geçmişi özlemle arayan eski oyuncular için Punch Club kaçırılmaması gereken bir oyun olmuş.