-->
Fallout 4 Oyun İnceleme

Bethesda’nın Oyun Dünyasına Son Armağanı… Oyun dünyasında mükemmel başarılara ulaşmış bir çok seri sayabiliriz ama bunlardan ilk akla gelenleri arasında Fallout serisinin olmayacağı konusunda herhalde herkes hem fikirdir. Aynı şekilde kıyamet sonrası yaşananları anlatan bir çok yapım arasında da ilk akla belki Fallout serisi gelmez. Ama şu bir gerçek ki Bethesda ve Fallout evreninin anlattıkları […]

14.11.2015 | ulasufuk

Bethesda’nın Oyun Dünyasına Son Armağanı…

Oyun dünyasında mükemmel başarılara ulaşmış bir çok seri sayabiliriz ama bunlardan ilk akla gelenleri arasında Fallout serisinin olmayacağı konusunda herhalde herkes hem fikirdir. Aynı şekilde kıyamet sonrası yaşananları anlatan bir çok yapım arasında da ilk akla belki Fallout serisi gelmez. Ama şu bir gerçek ki Bethesda ve Fallout evreninin anlattıkları ve oyun severlere yaşattıkları duyguları başka hiçbir yapım yaşatmamıştır.

Oldukça eski bir sürece dayanan Fallout ve Bethesda serüveni adeta birbirlerini büyüten bir kar topu etkisiyle bu günlere kadar geldi. Fallout’un başarısının altında yatan Bethesda etkisi seriyi New Vegas ile oldukça iyi bir noktaya taşımıştı. Bethesda’nın Skyrim, Dishonored, Doom gibi efsaneleşmiş baş yapıtları bulunsa da şu bir gerçek ki Fallout serisinin bu günlere gelmesi stüdyo-oyun uyumunun taçlandırılmasıdır. Başka bir stüdyo tarafından geliştirilmiş olsa idi bilmiyorum hala Fallout oyunundan bahseder miydik.

 
Fallout-4-inceleme1
 

Her ne kadar ana konumuz Bethesda mutfağından çıkan son ana yemek olan Fallout 4 olsa da bu eşsiz mutfağın daha önceki sunumlarına da selam vermeden geçmek istemedim. Gelelim önümüzde dumanı üstünde bir şekilde duran bu enfes ziyafetin tadını çıkarmaya, yani tüm fütüristik yapısıyla Fallout 4 evrenine kaşık çalmaya, pardon adım atmaya.

Fallout 3’ün üzerinden yedi, New Vegas’ın üzerinden beş yıl geçtikten sonra bizlerin beğenisine sunulan Fallout 4, tahmin edeceğiniz üzere kıyamet sonrası dünyanın merkezinde bulunuyor yani Amerika’da. Şaşırdık mı elbette hayır. Bu konuda ciddi eleştirel yaklaşan önemli eleştirmenlere katılmamak mümkün değil. Neden her kıyamet felaketinin ABD’nin başına geldiği ve sonrasındaki dünyanın anlatıldığı her yapımın neden merkez olarak ABD’yi konu aldığı tartışılması gereken bir durum ama konumuzun bu olmamasından hareketle bir inceleme yaparken düşündürmemeyi seçelim. Evet nerede kalmıştık, ha kıyamet sonrası dünyadan bahsediyorduk. Fallout 4 işte tam olarak bu noktada hayranlık uyandıran bir açılış sekansı ile karşılıyor bizi. Bethesda’nın yapmayı en iyi başardığı şey olan “Şaşırtıcılk” aslına bakarsanız oyunun temel noktasını oluşturuyor. Öncelikle efsanevi replik olan “Savaş asla değişmez” vurgusu ön plana çıkarılıyor. Bu noktada kısaca oyunun geçtiği dönem hakkında bilgi veriliyor ve bir anda kendimizi karakter seçme ve yerleştirme bölümünde buluyoruz.

 
Fallout-4-inceleme2
 

Demiştim ya Bethesda’nın yapmayı en iyi başardığı şey olan “ters köşe yapma” olgusu oyunun en başından kendini hissettiriyor. Aynada kendine bakmakta olan ve yanında biricik hanımı bulunan kahramanımızın yüz ve görünüş özelliklerini detaylandıracağımız bir kişiselleştirme ekranı ile oyuna adımımızı atıyoruz. Bu noktada oyunu hangi karakterle yani erkek olan karakterle mi yoksa kadın karakterle mi oynayacağımızı da belirlemiş oluyoruz. Evet bu yıkık dökük viraneye dönmüş dünyada adaleti sağlamayı isterseniz bir kadın karakterle de yapabilirsiniz. Seçim size kalmış. Karakter konusunda kararımızı verdikten sonra eşsiz serüvene ilk adımımızı evimizin içerisinde atıyoruz.

Fallout 4 hızlı bir giriş yaparak size merhaba diyor. Ancak sanmayın ki oyunun ilerleyişi de bu başlangıç kadar hızlı oluyor. Ciddi manada uzun bir oynanış süresi sizleri bekliyor. Her şeyden önce tamamen açık dünya olan haritamızın büyüklüğü adeta “devasa” boyutlarda. Zaten ana hikayenin tamamlanması çok fazla zaman alıyor. Buna bir de oyunu mükemmel kılan yan görevler ve diğer özellikle eklendiğinde sizleri aylarca başından kaldırmayacak bir oyununun karşımızda olduğunu belirtmeliyim.

 
Fallout-4-inceleme4
 

Tamam çok uzun ve doya doya oynanabilecek bir oyun söz konusu, peki oyun bizi ne kadar içerisine çekiyor ve biz ne kadar coşku ile bu oyuna sarılacağız. İşte en kilit soru bu olsa gerek. Bu sorunun cevabını incelemenin en sonuna bırakacağım ancak şunu hemen belirtmeliyim ki Fallout 4 sizi kendisine bağlamak için elinden geleni ardına koymamış. Gerisi sizin bir oyundan ne beklediğinize kalmış.

Oyuna ilk başladığımızda bize anlatılan hikaye dramatik bir hal alsa da (hikayeye işin keyfi kaçmasın diye hiç girmiyorum. Bu zevkten sizi mahrum bırakamam) ilerleyen dakikalarda sağ salim hayatta kalmak ve olup biteni kavrayabilmek güdüsü sizi bu hüzün halinden çıkarıyor. Yerin altındaki güvenli sığınağınızdan nükleer sızıntının her şeyi etkilediği bu harap dünyaya ilk adımınızı attığınız andan itibaren keşfetme ve gerçekleri kavrama duygusu sizi etkisi altına alıyor. Bunda oyunun ana dinamiğini oluşturan “Aşırma” ve “Dönüştürme” sistemleri oldukça önemli bir etken. Daha önce bir çok rpg türü yapımda gördüğümüz üzere çevremizdeki objeleri ve işimize yarar yaramaz her şeyi büyük bir aç gözlülükle envantere indiriyoruz. Bu boyunun başında aynen böyle ilerliyor. Ancak ilerledikçe aşırdığınız objelerde çok seçici olmaya başlıyorsunuz. Ancak söz konusu silahlar ve mermi ise hiç düşünmem alırım bir dal.

 
Fallout-4-inceleme3
 

Unutmadan bir konuya daha değinmek istiyorum. Karakterimizi seçme ekranından geçtikten sonra oyun bize karakterin oynanış dinamiklerini de belirlememizi istiyor. Yani dayanıklılık, beceri, zeka, karizma gibi yeteneklerimizi önem sırasına göre geliştirmemizi istiyor. Oyunun başında belli bir gelişim puanı ayak bastı bonusu olarak veriliyor. Gerisi sizin ferasetinize bırakılıyor.

Yukarıda aşırma (loot) sisteminden biraz bahsetmiştim. Gelelim dönüştürme (craft) sistemine. Oyunda bulduğunuz objeleri ana materyallerine göre değerlendire biliyorsunuz. Bu değerlendirme işlemini ise oyunun size ikram ettiği atölye vari yerlerde yapıyorsunuz. Bu dönüştürme bölümü muhteşem bir tad veriyor. Elde ettiğiniz bu objeleri işleyerek silahlarınızı güçlendirebilip, görünüşlerini değiştirebiliyorsunuz. Oyunda isterseniz kendi yaşam alanınızı, kendi gözlem kulenizi, hatta kendi çiftliğinizi bile bu materyallerle inşa edebiliyorsunuz. Hata bu da yetmediyse ırgat tutup emekli öğretmen edası ile çiftçiliğe bile başlayabiliyorsunuz. Tabi yapacak onca iş varken bir tarım simülasyonu moduna girmenin ne manası var diyebilirsiniz elbette ancak belirttim ya Fallout 4 sizi kendisine çekmek için ne varsa sunuyor.

 
Fallout-4-inceleme6
 

Fallout 4’ün en göz alıcı yönlerinden birisi de hiç şüphe yok silah modellemeleri ve çeşitlendirmeleridir. Oyunda sıklıkla karşılaştığınız tek düze silahların yanı sıra oldukça başarılı tasarlanmış ve içinde bulunduğunuz zamanı çok iyi yansıtan modern silahlarda karşınıza çıkıyor. Oyunun asıl başarısı ise bu silahların 1950’ler ve 2200’lü yılların kırması olan zaman dilimi ve evreninde hiç sırıtmaması. Bu konu hakkında ciddi düşünmek lazım. Bethesda’yı bir kez daha kutluyorum.

Oyun açık dünya oynanış sunmasının nimetlerini fazlasıyla kullanıyor. Çevrenizdeki her obje ile neredeyse etkileşime girebiliyorsunuz. Oyunun hemen başında karşınıza çıkan ve çok da hoşuma giden yol arkadaşınız da bu etkileşimlerin bir sonucu. Bu kıyamet sonrası kaotik dünyada kafanız bu kadar karışıkken bir alman kurdunun sıcak dostluğu Fallout 4’ün duygu yoğun bir yapım olduğunu da ortaya koyuyor. Oyunun ilerleyen bölümlerinde tıpkı bunun gibi bir çok yol arkadaşı daha edinebiliyorsunuz.

 
Fallout-4-inceleme5
 

Eleştirmenlerin bir çoğu tarafından yadırganan bir diğer yenilikten bahsetmek istiyorum. Karakterin konuşması. Açıkçası serinin sıkı fanlarından biri olmamam nedeniyle midir, yoksa oyunun cazibesine kapılmanın bir etkisi midir bilinmez ama ben bu karakterin konuşması olayına çok da takılmadım. Ancak bir çok eleştirmenin ortak noktası olan diyaloglardaki seçenek kısıtlılığı konusunu ben de yadırgadım. İlk başta oyunun akıcılığı açısından böyle bir şey düşünülmüş diye beynimi ikna etmeye çalışsam da ilerleyen noktalarda diyalogların oldukça önemli bir hal alması ancak bizim sadece basma kalıp belli seçenekleri söylememiz yadırganmayacak gibi değil gerçekten.

Fallout 4 her ne kadar muhteşem bir görselliği bizlere vaad eden bir yapım olmasa da oyunun genel havasını çok iyi yansıtan bir atmosferi sunmaktan geri kalmıyor. Gözle görünür bug durumları ve optimizasyon sorunu ufak bir yama ile düzelebilecek nitelikteki kusurlar olması nedeniyle çok takılmadım. Oyun asıl sunmak istediği şeylere görsel olarak fazlasıyla özen göstermiş. Örneğin çatışma sahneleri ve silahların tasarımları konusunda fazlasıyla göz doldurucu diyebilirim. Aynı şeyleri ses ve müzikler içinde düşünüyorum. Fallout 4 bu iki ana unsur açısından fazlasıyla tatminkar.

İncelemenin başlarında sorduğum sorunun cevabına gelecek olursak. Fallout 4 bizleri kendisine hayran bıraktıracak kadar başarılı bir yapım olmuş. Oyunun açılış anından itibaren oyuncu ile sıkı bir bağ kurmak isteyen yapım, açık dünyasında sunduğu bin bir sürprizlerle heyecanı ve aksiyonu bir an olsun düşürmüyor. Açık söylemek gerekirse son dönemlerde bir oyundan aradığınız ne varsa Fallout 4 bünyesinde barındırıyor. Sizlere ise oyuna sahip olmak ve o detayları keşfetmek kalıyor…



Popüler Haberler


League of Legends 2024 Kış Mevsimi finali 5 Nisan Cuma günü saat 20.00’de nefes kesici bir mücadeleye sahne olacak.


Geliştirici AMZY, 2010 yılında DSiWare oyunu olarak DS için piyasaya sürülen Hakokoro’nun devamı niteliğindeki Hakokoro V’i duyurdu.


Yayıncı Funcom ve geliştirici The Outsiders, Lab42 işbirliğiyle Metal: Hellsinger VR’yi duyurdu.


VALORANT Challengers 2024 Türkiye: Birlik Ligi’nde heyecan zirveye tırmanıyor!