Bir ek paketten fazlası…

Strateji türü denildiğinde akla gelen oyunlardan birisi kuşkusuz Civilization serisidir. İlk oyunu piyasaya sunulduğunda birçok oyun sever henüz çocukluk yaşlarındaydı. Zaman geçtikçe seri haline dönüşen yapım sayısız ödülle kendini taçlandırıyordu. Civilization serisinden herhangi bir oyunu oynayan birçok kişinin de bileceği gibi, kazanma yöntemlerinden birisi, rakiplerinizden önce uzaya bir koloni gemisi göndermektir. Beyond Earth’ün hikayesi de Civilization’ın bittiği yerde başlıyor. Serinin önceki oyunlarından farklı olarak bu sefer dünya dışında bir gezegende mücadele verdiğimizi biliyorsunuzdur. Zavallı gezegenimiz Dünya’nın baş belası canlıları olan biz insanlar, yine yapacağımızı yapıyor ve tüm kaynakları tüketip, gezegenin canına okuduktan sonra çareyi yeni bir gezegen bulmakta ve koloni yaşamına geçmekte buluyoruz. Bir ek pakete göre fazlasıyla doyurucu ve yenilikçi olmayı vadeden yapım bakalım bu iddiasını başarabiliyor mu…

Öncelikle Civilization serisi strateji türünün hayranları için bile oldukça profesyonel bir oynanış sistemine sahiptir. Bu yönüyle zaten kısıtlı bir kullanıcı kesimine hitap eden yapım hayranlarının beklentilerini dikkate alarak her dönem kendini geliştiren bir stratejiye odaklandı. Özellikle geri dönüşlere oldukça önem veren geliştiriciler yeni ek pakette de bu yönde önemli adımlar atmış. Beyond Earth’in ilk ek paketi Rising Tide, yapılan iyileştirmeleri ile dikkat çekiyor. Civilization oyunları oynayanlar zaten bilir ama yeni başlayanlar için hatırlatalım. Bu oyun sıra tabanlı bir strateji oyunu olmakla birlikte, oyunda diplomasi çok önemli. Ayrıca aksiyonu bol strateji oyunlarından sıkıldıysanız ya da bu oyun türüne merakınız varsa Beyond Earth’ü ve Rising Tide ek paketini kesinlikle denemelisiniz.Beyond Earth’te olduğu gibi Rising Tide’da da tüm ayarları rastgele olarak seçip başlamıyorsanız, oyunun kurulum aşamasından gerekli ayarları yapmak zorunda kalıyorsunuz. Yeni gezegende Civ 5’tekİ gibi amansızca saldıran barbarlar yok. Onun yerine aklı gelişmemiş, hayvansı bir yaratık ırkı mevcut. Bunlar barbarlar gibi saldırgan değiller, daha çok yerleştikleri bölgeden çıkmıyorlar ve siz onların bölgesine girmedikçe saldırmıyorlar. Ama bazı durumlarda genişlemeniz gereken bölgenin üzerini karınca gibi öylesine kaplıyorlar ki, onların bölgelerine girip savaşmak zorunda kalıyorsunuz.

Yeni ek pakette bizleri karşılayan bir diğer önemli yenilik ise geliştirilmiş diplomatik ilişkiler. Yeni gezegenimize ana üssümüzü kurmadan önce oyuna zorluk seviyesini, oyun türünü ve harita büyüklüğünü ayarlayarak başlıyoruz. Sonrasında ise, bir sponsor seçmemiz gerekiyor. Beyond Earth’e ek olarak buraya 4 tane daha sponsor eklenmiş durumda. Bunlar Orta Doğu ülkelerinden Al Falah RT, Almanya’dan INTEGR, İskandinavya ülkelerinden North Sea Alliance ve Kore’den Chungsu. Burada tamamen oyun tarzınıza uygun bir şekilde sponsorunuzu seçmeniz gerekiyor. Ardından ilk oyunda olduğu gibi oyuna hangi birimlerle başlayacağınız, hangi kaynaklara ihtiyaç duyacağınız ve teknoloji ağacında nasıl bir yol ilerleyeceğinizi etkileyecek seçimleri de yapmanız gerekiyor. Burada ise, herhangi bir değişiklik bulunmuyor. Ancak alternatif dünyalara geldiğimizde 3 yeni gezegen ile karşılaşıyoruz. Bunları buzlarla kaplı olan Glacial, her tarafı sularla kaplı Inland Sea ve okyanus gezegen Tiny Islands olarak sıralayabiliriz. Rising Tide’da keşif yapmak için daha çok yer var. Artık Explorer ile harita üzerinde bulduğumuz Artifact’ler ile oyunda bazı bonuslar kazanabiliyoruz. Yeni artifacts sistemi ile birlikte uzaylı artifact’leri toplayabiliyoruz ve birleştirebiliyoruz. Yeni oyunumuzda çok fazla artifacts bulunuyor. Bu artifact’lerin her birini farklı yerlerden topluyoruz ve her biri de ayrı bir kategoride sınıflandırılıyor. Bu kategoriler Old earth,  Alien ve Progenitor olarak 3’e ayrılıyor. Oyuna yeni eklenen artifacts ağacı ile araştırmalarınıza göre hangi kategoriden devam edeceğiniz belirleniyor. Bir araştırmayı tamamlamak için 3 farklı artifacts’in kütüphanenizde bulunması gerekiyor.

Oyunun biraz da görsellikten bahsedelim. Görsellik bakımından ana oyunun teknik alt yapısını kullandığı için çok büyük yenilik getirmiyor ancak oyunda bulunan yapıların sunmuş olduğu göz kamaştırıcı zarafet kendisini fazlasıyla hissettiriyor. Kimi zaman bu muazzam yapılara bakakalıyorsunuz. Oyunun işitsel öğeleri de fazlasıyla tatmin edici. Zaten ana oyunun tema müziğinden tutunda menü müziklerine kadar oyunun dokusuyla birebir örtüşen ezgiler söz konusuydu. Bu bağlamda ek pakette de kulağa hoş gelen tınılar duyuyoruz. Oyunun müzikleri sizi uzay atmosferinde yalnız başınıza olduğunuzu hissettiriyor. Ayrıca oyunun oyun içi müzikleri de dinamik olarak ilerliyor. Son sözlere gelecek olursak, Rising Tide bir ek paket olarak parasının hakkını sonuna kadar veriyor. Sadece birkaç yenilikten oluşmuyor. Oyunun temel dengelerini tasarlayarak oyunun yeniden canlanmasını ve sizlere adeta yeni bir oyunu oynuyormuş hissini vermeyi başarıyor. Bu nedenle ek paketten bir adım daha öteye giden Rising Tide her türlü övgüyü hak ediyor.