Efsaneler Ülkesi Çin’e Yolculuk…

Son yıllarda ön plana çıkan en önemli oyun serilerinde biri hiç tartışmasız Assassin’s Creed serisidir. Her ne kadar son zamanlarda seri kan kaybetmeye başlasada Ubisoft’un en çok satan oyunu olmayı hala koruyor. Bu yıl Ubisoft üç adet oyun Assassin’s Creed oyunu çıkartarak Assassin’s Creed hayranlarını tabiri caizse oyun yağmuruna boğdu. Bu yılın son Assassin’s Creed oyunu ise Assassin’s Creed Chronicles: China seriye oldukça farklı bir bakış açısı oynanış dinamiği getiren Assassin’s Creed Chronicles: China birbirini tekrar eden Assassin’s Creed oyunlarından sıkılanlar için yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. Kendi içerisinde üç bölümlük bir seri olarak düşünülen Assassin’s Creed Chronicles serisinin ilk çıkış oyunu Assassin’s Creed Chronicles: China ve sırası ile Assassin’s Creed Chronicles: India ve Assassin’s Creed Chronicles: Russia biz oyun severlerin beğenisine sunulacak.

Assassin’s Creed Chronicles serisinin ilk inceleme konuğumuz Assassin’s Creed Chronicles: China oluyor. Ubisoft bizi bu sefer Çin’e götürüyor. İnsanoğlu var olduğundan bu yana süre gelen toprak kavgası, sayısız filme, romana, oyuna ve daha birçok esere konu olmuştur. Bu eserlerle anlatılmak istenen “tarihin ne zorluklarla yazıldığı” mıdır yoksa büyük bir ironi yapılarak “özünde nasıl bir varlık olduğunun” anlatılması mıdır açıkçası bilemiyorum. Sonuçta tek bildiğim insanoğlu var oldukça bu açgözlülüğün sürüp gideceğidir. Diyeceksiniz ki tüm bunlardan neden bahsediyorsun. Assassin’s Creed, seri olarak tarihin en kanlı dönemlerini ele aldı. Her hikâyede başrolde olan kahramanımız tarihin belli dönemlerindeki kritik dönemeçlerde en kanlı olayların ortasında yer aldı. Assassin’s Creed serisinin en sevilen karakteri Ezio’nun öğrencisi ile yeni bir göreve gidiyoruz, oyunda direk olarak hapishaneden başlıyoruz. Shao Jun adlı ana kahramanız ile oyuna farklı bir bakış açısı getirilmiş, oyun iki buçuk boyutlu bakış açısından oynamak imkânı sunmuş. Ayrıca oyunda düşmanlarımız radar sistemi ile bizi yakalıyorlar, saydam beyaz radarlar ile düşmanın nereye baktığını rahatça görebiliyoruz, bu özellik gerçekten oyuna farklı bir güzellik getirmiş, siyah kapılara daha doğrusu boşluklara saklanarak sinsice gidebiliyoruz.

Oyunda başlarında muhafızların dikkatini dağıtmamız gerekiyor bunun için ise ıslık çalma özelliğimiz var. Diğer bir güzel özelliği ise cesetleri sürükleyebiliyoruz ve düşmanların bizim kaçtığımızdan haberdar olmasını engelliyoruz. Oyunun çevre atmosferi renk paleti oldukça başarılı olduğunu söyleyebilirim. Çin’in Ming Hanedanlığı dönemini çok güzel yansıtmayı başarmışlar. Ki zaten bizim sevdiğimiz, bildiğimiz Assassin’s Creed; gittiği dönemi bire bir oyuna işleyen, oyun içinde bire bir o ortamı yaratan oyundur. Floransa sokaklarını, Venedik‘i ezbere bilmemize neden olmuştur. Şimdi iki buçuk boyutlu oynanış tarzı sebebi ile elbette Çin’i birebir yapmamışlar, ortamı kurgulamışlar bu sefer ancak kesinlikle çok başarılı yapmışlar.  Oyunda ilk bölümde kılıçı alıyoruz ve Ezio ustadan ile kılıç eğitimi alıyoruz. Ayrıca eğitimi aldıktan sonra bize zayıf düşmanlar yollanıyor ve oyunu öğrenmemiz sağlanıyor. Arkadan savunma gibi haraketlerde Ezio tarafından bize öğretiliyor. Düşmana vururken siyah ve kırmızı efektler ile oyun adeta renklendirilmiş.

Oyunda adrenalinin, aksiyonun ve kalitenin zire yaptığı birçok bölüm bulunuyorsa eğer bunlardan biri de aksiyon ve kaçış bölümüdür. Oyunun bu kısmında grafiksel detaylar ve ışık efektleri çok başarılı. Bazen koca bir geminin dümenine geçtiğimiz deniz savaşları bundan sonraki oyunlara da cesaret verecek kalitede tasarlanmış. Ses ve müzikler Assassin’s Creed serisinde her zaman belli bir standartın üzerinde olmuştur. Oyunun geçtiği dönemle uygun müzikler, ambiyansı en iyi şekilde yansıtan efektler ve üst düzey seslendirmeler şimdiye kadar serinin kalitesini başarı ile yansıttı. Bu durum birkaç ufak hata dışında Assassin’s Creed Chronicles: China’de de başarı ile devam ediyor. Hatta biraz iddialı olacak ama işitsel öğeler bakımından serinin en başarılı yapımı olmuş diyebilirim.

Gelelim oyun ile ilgili genel değerlendirmeye. Oyunun gerek konusu, gerekse oynanışı bakımından çokta güzel olduğunu söylemek mümkün. Her zamanki, alışılagelmiş bir Assassin’s Creed oyunundan farklı bir oyun yapmayı denemiş Climax Studios ve bu konuda başarılı olmayı başarmış. Son olarak  Assassin’s Creed Chronicles: China serinin hayranlarını memnun edecek bir oyun olduğunu söylememiz mümkün.