Resident Evil serilerinin kimyası son dönemde oldukça bozuldu bu artık aşikar bir durum. Oyunun grafiksel yönü ise serinin eski oyunlarına nazaran olumlu yönde ilerliyor. Aslına bakarsanız asla böyle bir iddia içerisinde olmayan bir seri olmasına rağmen oyun dünyasının gelişen istekleri nedeniyle yapımcılar da görselliği oldukça ön plana çıkardı. Resident Evil 6 da olduğu gibi çoklu platform oyunların PC için ayrı bir versiyonu çıktığında bizim de ilk odaklandığımız şey görsellik oluyor. Ve şunu tüm açıklıkla söylemek zorundayım ki Resident Evil 6 PC’nin tüm gücünü sonuna kadar kullanıyor. Görsel olarak karşılaştığınız görüntü adeta ağzınızın sularının akmasına neden oluyor. Kaplamalardan tutun da ışıklandırmalara kadar her görsel detay en ince ayrıntısına kadar konsol versiyonundan fersah fersah ileride. Bu durum beklenen bir şey olabilir belki ancak Resident Evil 6 beklentilerin oldukça üstüne çıkmış durumda.
 

 
Resident Evil serisinin neredeyse her oyununun beyaz perdeye uyarlanmış olmasından mıdır nedir Capcom oyunun genelini bir Hollywood filmi havasında tasarlamış. Özellikle Chris’in bölümlerinde kendinizi Jason Statham gibi hissediyorsunuz. Aşırı abartılı ve full aksiyon dolu sahneler size Resident Evil oyununda olduğunuzu unutturuyor. Sanki Capcom’un da yapmak istediği tam da bu gibi. Artık eski Resident Evil söylemlerinden vazgeçin, efsaneyi ben yarattım ve bundan sonra da böyle olmasını istiyorum der gibi bir hali var. Şahsi fikrimi söylemek gerekirse; bol aksiyonlu bölümlerden ziyade Leon ve Ada Wang’ın gizemli ve karanlık tonda ilerleyen bölümleri benim daha çok hoşuma gitti.

Resident Evil 6′nın en başarılı yönlerinin başında etkileyici sesleri geliyor. Her bir karakterin kişiliğine uygun şekilde seslendirilmesi ayrıca yaratıkların cüssesine uygun tonlamalarda efektlere sahip olmaları çok fazla emeğin ürünü.
Çevre etkileşimleri, silah efektleri ve aksiyona uygun müzikleri ile Resident Evil 6 kulaklarımızın pasını siliyor. Çok garip zombilerin tasarlandığı oyunda bu kadar yoğun efektleri başarı ile koordine etmek konusunda iyi iş çıkarılmış.
 

 
Daha önce de belirttiğim gibi çoklu platform oyunların en çok merak edilen yönü oyunun PC versiyonun ne denli özenilmiş olarak piyasaya sunulmuş olduğudur. Özellikle bir de konsol versiyonlarından çok daha sonra çıktığı zaman beklentiler de o derece yükselir. Resident Evil 6 da bu açıdan özellikle görsel olarak nasıl bir gelişim sunduğu en çok merak edilen oyunlar arasındaydı. Bu beklenti ve merak nihayetinde son buldu ve karşımıza görsel olarak serinin en başarılı yapımı çıktı. Oyunun korku öğelerinden uzaklaşıp aksiyon türüne kaydığı artık kabullenilmesi gereken bir gerçek. Bu bağlamda bakıldığında madem aksiyon hat safhada o zaman görsellik de ön plana çıkar diye düşünen yapımcılar bizlere tadına doyulmaz bir ziyafet hazırlamışlar.

Resident Evil 6 toplamda dört farklı senaryosu, yedi farklı oynanabilir karakteri, co-op oynama imkanı ve nihayetinde 20 saatin üzerinde oynayış süresi ile serinin en dolu dolu yapımı olmuş. Tüm bunlar başka bir oyunda bir araya gelse ve beklentimizde hiç olmasa mükemmel bir oyun olmuş diyebilirdik. Ancak söz konusu Resident Evil gibi bir efsane olunca değerlendirmemiz çok farklı oluyor. Capcom’dan istediğimiz bizleri korku ile yoğurmasıydı, eski ruhu geri getirmesiydi. Kendileri de bunları vaad etmişti. Ama görünen o ki Leon senaryosunun belli bölümleri haricinde elimizde kalan orta sınıfın biraz üstü bir aksiyon oyunu. Elbette ki bu açıdan değerlendirildiğinde oynanması gereken, kendini saran, aksiyonu tavan yapan bir oyunla karşı karşıyayız. Öyle görünüyor ki, bundan sonra da