Oyunda sahip olduğunuz askerleri göz bebeğiniz gibi korumalısınız. Çünkü askerleriniz her çatışmadan sonra belli deneyim puanları kazanıyor ve bunun karşılığında rütbe alıyor. Sizde bu rütbelere karşı askerinizin özelliklerini geliştirebiliyorsunuz. Hatta her askerin isminden tutunda görünüşüne kadar bir çok detayı farklılaştırarak tamamen kişiselleştirebiliyorsunuz. Savaş alanında bir kez ölen askeri tamamen kaybediyorsunuz. Düşünsenize kim iyi yetişmiş deneyimli bir albayını kaybetmek ister. Zaten oyunun en zevkli yönü de burada saklı. Bu nedenle her göreve göndereceğiniz askeri iyi belirlemelisiniz. Zorluk seviyeleri belirtilen göreve göre asker belirlemeniz gerekiyor. Çok zor bir göreve en değerli askerlerinizin tamamını gönderir ve sonuç hüsran olursa erlerden kurulu bir ordu ile oyuna devam etmek sorunda kalabilirsiniz. Ayrıca oyunda iyi düşünülmüş bir detay ise her askerin farklı sınıfları olması. Diyelim ki destek sınıfındaki bir askeriniz varsa bu askerin yetenek sistemi destek bazlı oluyor yani diğer askerler medikal yardımı daha iyi sunmak gibi.. Taarruz sınıfındaki askerlerinizin gelişim sistemi daha çok düşmanı yok etmek üzerine kurulmuş oluyor. Ayrıca her sınıfın sahip olduğu silahlar ve ekipmanlar da farklı oluyor. Tüm bu detaylar ve askerlerinizin gelişiminden görünümüne kadar her şeyini kişiselleştirme sistemi mükemmel olmuş.
 

 
Savaş alanında sizleri bekleyen uzaylı yaratıkların ellerinin armut topladığını ya da bön bön etrafta dolandıklarını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Oyun yapay zekanın zirve yapmış durumda. Siz harita boyunca ilerlerken uzaylı dostlarınız sizi görmemiş olsa bile kokunuzu ve ilerlerken çıkarmış olduğunuz sesleri hissedebiliyor. Yani çoğu kez siz onları fark etmeden evvel onlar sizi fark ediyor. Bu durumlarda tıpkı sizin gibi onlar da siper alıyor. Ve tur sırası onlara geçtiğinde açıkta bir asker bulundurduysanız ya da siper alma stratejisini yanlış planladıysanız vay halinize. Özellikle uzaylı dostlarımız nerden saldıracakları konusunda çok zekiler. Sizin siper aldığınız bölgeye göre saldırı stratejilerini değiştiriyorlar. Bu noktada diyelim ki bir askerinizi kaybetmek üzeresiniz yani ağır yaralı durumda. Düşmana saldırmak yerine tur sırası size geldiğinde ya tıbbi yardım veren destek biriminin olduğu bölgeye ilerlemeli ya da düşmanın asla sizi vuramayacağı bir sipere yönelmelisiniz. Ayrıca bazı düşman tipleri mistik güçlere ve zehirli silahlara da sahip olabiliyor. Sizin beyninizi etkileyerek durduk yere bir askerinize ya da alakasız yerlere ateş etmenize neden olabiliyorlar. Kısacası çatışmalar düşündüğünüzden zor geçiyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de vuruş olasılığı sistemi zorluğu arttırıyor. Düşmanlarınıza yapacağınız öldürücü saldırının başarı ile sonuçlanma olasılığı saldırı pozisyonu aldığınızda belirtiliyor. Düşmanınız iyi bir siperde ise başarılı bir saldırı yapma yüzdeniz çok düşük oluyor. Ayrıca bazı durumlarda bu yüzde yüksek bile olsa düşman yapay zekasını kullanarak saldırıdan sıyrılabiliyor. Bu sistemin sizin için de geçerli olduğunu belirtmeliyim.
 

 
Daha önce de belirttiğim gibi Xcom Enemy Unknown sıra bazlı bir strateji oyunu. İşin strateji kısmını hem savaş alanında hem de yönetim ekranında çok iyi yönetmelisiniz. Xcom oluşumuna üye ülkelere karşı bir uzaylı istilasını yok etmeye giderken sizden yardım isteyen bir başka üye ülke olması durumunda bir tercih yapmanız gerekiyor. Size en çok destekte bulunan ülkeye yardıma gitmeniz yararınıza. Ama bu durumda diğer ülke uzaylılar tarafından işgal edilmiş oluyor ve o ülkenin projeye olan desteğini kaybediyorsunuz.