Gizemlerle Dolu Bir Dünya…

Wow dünyası dördüncü kez genişlemeye hazırlanıyor. Serinin dördüncü ek paketi olan Mists of Pandaria (MOP) ile birlikte Blizzard aslına bakılırsa büyük bir risk almış bulunuyor. Bir yandan yenilikçi oyun sistemi ile hayran kitlesini genişleterek WoW evreninin daha da genişlemesini hedefliyor bir yandan da kemik oyuncu kitlesini oyundan soğutmamak istiyor. Sonuçta WoW evrenine devrim niteliğinde bir yenilik getiriliyor. Pandalar. Bu eklenti paketi ile ilgili ilk detaylar aylar önce gelmeye başladığında Blizzard’ın bu dilemmadan nasıl sıyrılacağını merak etmiyor değildim. Günler yaklaştıkça oyunun detayları belirginleşmeye başlamıştı. Barındırdığı bir çok yenilik ile Pandari evrenine artık adım atmış bulunuyoruz. Bakalım Blizzard’ın bu riskli hamlesi içeriğinde neler barındırıyor.
 

 
MoP oldukça ilginç bir hikayeye sahip. Fantastik WoW dünyasında birçok şeye alışkındık hatta daha önceki oyunlarda envai çeşit yaratık ve öyküye şahit olmuştuk ama bu seferki gerçekten farklı. Her şey Liu Lang adındaki panda ve onun arkadaşı olan bir kaplumbağa ile başlıyor. Kendi idealleri çerçevesinde yaşayan nu iki kahramandan Liu’nun ölümünün ardından asıl hikayemizin merkezine kaplumbağamız yerleşiyor. Daha sonra da biz bu kaplumbağanın sırtına yerleşeceğiz. Kaplumbağamız o kadar büyük ki, The Wandering Isle adındaki devasa bir ada kaplumbağamızın sırtında peydah oluyor. Aslında bu hikayenin temelleri dünyanın bir kaplumbağanın sırtında taşındığı mistik inancına dayanıyor. İşte bizde bu adada gizemli yolculuğumuza başlıyoruz.
 

 
MoP fantastik hikayesi, yenilikçi oyun yapısı ve tüm oynanış dinamikleri ile serinin en radikal oyunlarından biri konumuna geliyor. Önce kısa bir eğitim aşamasından geçtikten sonra maceramız başlıyor. Oyunun hikayesel gelişimi genel olarak bu yönde, daha bir çok detay var ama bunları sizin keşfetmenize bırakıyorum. Asıl odaklanmak istediğim konular ise yenilikler ve oyunun genel yapısı üzerine olacak.