Oyunun oynanış dinamiklerinden ve genel ilerleyişinden bahsetmek gerekirse; öncelikle oyunun ara yüzü gayet basit ve anlaşılır. Ekranın sol üst tarafından enerji barınız, pardon lolipop barınız bulunuyor. Düşmanlardan darbe aldıkça lolipop göstergesi azalıyor. Bunu doldurmanın en kolay yolu tabi ki etraftan bulduğunuz lolipopları biriktirmek (Lütfen bu yazdıklarımı okumadan önce oyunun tanıtım videosunu buradan

http://s4y.da8.mywebsitetransfer.com/2012/06/lollipop-chainsawin-yeni-oynanis-videosu-yayinlandi/

izleyin yoksa yazdıklarım uçuk gelebilir:) ekranın sol alt kısmında ise yaptığımız etkili dövüşler sonucu elde ettiğimiz yıldızlar sayesinde dolan bir bar bulunuyor. Bu bar sonuna kadar dolduğunda ortalık parti havasına bürünüyor ve Juliet kelimenin tam anlamıyla kontrolden çıkıyor. Ayrıca zaman zaman çıkan ufak başarımların göstergeleri de sol alt köşede beliriyor. Bunlar belli sayıda zombi öldür, yaralıları kurtar gibi. Sağ üst ekranda ise elde ettiğiniz skor gösteriliyor. Zombi başına belli bir puan kazanıyorsunuz. Bu biriktirdiğiniz puanlar ve zombilerden kazandığınız altınlar bize chop2shop sistemiyle gelişim olarak geri dönüyor. Bu konuyu biraz açalım…
 

 
Chop2sop adı verilen noktalarda (bunlar ufak kiosklar gibi oyun boyunca karşınıza çıkıyor.) sahip olduğunuz altın karşılığı belli geliştirmeler yapabiliyorsunuz. Mesela Lolipop barınızı daha da geliştirebiliyorsunuz, ya da combolarınızı daha da çeşitlendirebiliyorsunuz. Hazır yeri gelmişken oyundaki combo sisteminden de biraz bahsedelim. Yetenekli ponpon kızımız Juliet elindeki pembe renkli elektrikli testere ve pon pon topları ile harikalar yaratabiliyor. Tuş kombinasyonları ile zombileri farklı şekillerde öldürmek mümkün. Mesela bacaklarının arasından başlayıp kafasından çıkan bir testere saldırısıyla tamamen ikiye bölmek gibi. Yada aynı anda birden fazla zombinin kellesini uçurmak gibi. Bu yazdıklarım çok vahşi gelebilir ama zombilerin kan yerine pembe sarı tonlarında disko ışıkları saçtığı düşünülürse durumun vahşetten çok uzak olduğu anlaşılır.
 

 
Oyunun genel ilerleyişi vur kır parçala şeklinde ancak yer yer zaman tabanlı aksiyonlara giriyorsunuz. Özellikle Nick’in kafasını kullandığınız bölümler çok etkileyici. Oyun boyunca karşılaştığınız engelleri geçmek için Nick’in kafasını başsız bir zombinin kafasına monte ettiğimizde Nick bize kapalı olan yolları açmaya başlıyor. Bunun yanı sıra quick time event etkileşimleri oyunun aksiyon dozunun zirve yapmasını sağlıyor.